Güzel günler göreceğiz çocuklar,
Güneşli güzel günler göreceğiz.
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar,
Işıklı maviliklere süreceğiz.
Nazım Hikmet’in kaleminden dökülen bu anlamlı dizeler yazılmasından sonra geçen bu kadar uzun zamana rağmen anlamlarından hiçbir şey yitirmedikleri gibi her geçen gün daha da anlam kazanıyor ve günümüz dünyasındaki düzen içinde insanların çoğunun elinde kalan tek şey olan umudu simgeliyor.
Yaşadığımız çağda insanlar özgürleşme adı altında her geçen yıl bir önceki yıla göre daha da tutsaklaşıyor ve bozuk Dünya sistemine hizmet eden birer makine haline geliyor. Ömrü boyunca bu bozuk sistemi ayakta tutmak ve devamlılığını sağlamak için çalışıyor ve karşılığında karnını doyuracak kadar yemek, başını sokacak bir çatı altında dört duvar ile ödüllendiriliyor. Harcadığı emeğin yarısına bile karşılık gelmeyen bu karşılığa rağmen boyun eğiyor ve varoluşundan itibaren ana amacı olan hayatta kalma içgüdüsü yüzünden bu hayata razı oluyor ve elinde sadece umut kalıyor.
Toplumun bir kesiminde bunlar yaşanırken diğer yüzde birlik azınlık keyfine keyif katıyor. Medenileşme adı altında medeniyetsizleştirdiği toplumun emeğine konuyor ve ellerinde kalan son şey olan umudu bile halkın elinden almak için bir yol arıyor, çünkü sadece kendisinin yararlandığı bu düzeni yıkabilecek son ve en güçlü silahın umut olduğunu biliyor.
Umut, öyle bir güçtür ki kontrol edilemezse çürüyen bir sistemi yıkar ve yerine yeni bir düzen kurar, aynı Fransız İhtilali’nde ya da Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi. Umut eğer ortaya çıkar ve yayılırsa değişime olan inancı tetikler bu durum köklü değişim hareketlerine neden olur. Eğer bir makineden bir vida çıkartırsanız diğer vidalar onun boşluğunu süspanse eder ve o vidanın boşluğu hissedilmez, fakat bir makineden bütün vidalarını çıkarırsanız makine durur, makineyi yöneten işletim sistemi işlevini yitirir makine parçalanır yok olur. Aynı makinede olduğu gibi eğer Dünya’da da birkaç kişi düzene uymayı reddederse düzen bundan etkilenmez, fakat bütün ezilen herkes yani halk düzene uymazsa düzen yıkılır ve yok olan her şey gibi onun da yerini yeni bir düzen alır. Günümüzdeki kötü günlerin yerini güzel günler alır, karanlık günlerin yerini güneşli günler alır kara bulutlar gider ışıklı mavilikler gelir.
Ölümsüz şair Nazım Hikmet bu şiiriyle tam da bu noktaya yani umuda sesleniyor. Şiirinde güzel günlerin gelişinden ve içinde bulunduğumuz karanlık zamanın sonundan bahsediyor. Nazım Hikmet şiirinde çocuklara sesleniyor, çünkü o gerçeği görüyor ve bu karanlık günleri ancak genç neslin bitirebileceğini biliyor ve buna inandığı için onlara sesleniyor, inanın çocuklar diyor, çünkü çocuklar bir şeye inandığı zaman yarınlara şekil verecek şey bu inançtır.
Nazım Hikmet’in şiirinde bahsettiği güneşli günleri çocuklar yaratacaktır ve onların fikirlerine şekil verecek olan da okullardır. Ne zaman ki okullar doğru bir nesil yetiştirir ise o zaman gelecektir güneşli günler.