Aylardan kasım yıllardan 1919 ve ayaz kapıda… Hava, halkın yüreği gibi buz tutmuş. Fırtına öncesi sessizlik gibi sanki . Herkesin başını bir telaş almış sürüklüyor. Koşuşturan insanların gözlerinde umut ve derin bir bekleyiş hakim.
Orta Anadolu’daki bir avuç toprak parçası dışında Anadolu, dönemin emperyalist güçlerince yönetilmekteydi. İstanbul, ülkemizin hükümet merkezi, işgal altında düşmanlarımız topraklarımızı ele geçirmekteydi. Ve Yunan ordularının durmaksızın İç Anadolu’ya hunharca ilerlediği bir dönemdi Hepimiz zor günler geçiriyor, ülkenin her bir yanından gelen kahredici, acı haberleri işitiyorduk. Lakin düşmanlarımız bir şeyi unutuyorlardı ki bu büyük ulus işgalci güçlere yenilmeyecek kadar onurlu, haysiyetli ve gururluydu. Bununla birlikte bu büyük şeref sahibi ulus devleti, bütün işgalci güçlere karşı tüm olağanlarınca direniyordu. Bu halka, bu topluma yerel güçleri toparlayabilecek, kararlı ve nitelikli bir kahraman gerekiyordu. Bu kahraman ise Ulu Önder Mustafa Kemal ‘den başkası değildi.
Aylardan aralık yıllardan 1919. Öğrendim ki Atam İç Anadolu’ya Ankara’yı kurtarmaya heyet arkadaşlarıyla birlikte yola çıkmış büyük bir azim içerisinde geliyor. O, İstanbul’daki Mebusan Meclisi ‘ni Ankara’ya, gelişmeleri daha sıkı takip edebilmek maksadıyla, taşıma kararı almış ve o tarihten beri Ankara’yı Kuva-Yı Milliye merkezi olarak kılmıştı. Aralık ayının son günlerine doğru halk, Mustafa Kemal’i karşılamak için birçok hazırlık yapmaya başlamıştı dönemin şartları elverdiğince…
İnsanlar sokaklara dökülmüş, Dikmen sırtlarına doğru tırmanmaya başlamışlardı. Herkes yüreğinde çoşku duygusu barındırıyordu. ‘’ Ankaralıların “Kızılca Gün” dediği bu tarihi günde, Ankara’nın köylerinden kasabalarından akıp gelen binlerce atlı ve yaya Seymen ile Ankara halkı Büyük Önder’i Dikmen Sırtlarında bağrına bastı…’’ Bugün günlerden 27 Aralık 1919. Bugün güneşin Ankara’ya doğduğu gün. Bugün Mustafa Kemal ‘in Dikmen sırtlarında kahramanca belirdiği gün. Gördüm Atatürk ‘ü oradaydı. Derin maviliklerde halkı selamlıyordu. Halk hep bir ağızdan “Uğrunda Ölmeye, Millet yolunda kanımızı akıtmaya geldik Paşam!” diyordu. Atatürk bu laflar üzerine oldukça duygulanmışa benziyordu. O gün yurduna değişmez başkent yapmaya karar verdi Ankara’yı. Hiçbir zaman unutamadı o gün gördüğü vefayı ve güveni.
‘’Tarih 27 Aralık 1919, yer Ankara
Bir güneş doğdu Anadolu’ya
Dikmen sırtlarından bütün yurda
Yurdun kurtuluşunu gördüm Ankara’da
Ankara’da gördüm Ata’yı
Heybetliydi, bir o kadar da umutlu
Kendine olan bütün güveniyle…
Milletine olan inancını gördüm gözlerinde
Neden Anadolu, neden Ankara?
Tarih, coğrafya, askerlik ve politika
Hepsi için uygundu Ankara
İleri görüşlü birini gördüm Ankara’da
Ankara, Ankara, güzel Ankara
Bugün daha da güzel Ankara
Çünkü Mustafa Kemal Ankara’da
Yeni Türk Devleti’ni gördüm bakışlarında ‘’
27 Aralık 1919 günü Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk Ulusunun kötü kaderinden kurtulduğu gündü.
KAYNAKÇA: Yukarıda verilen şiir Vedat Sadioğlu’na aittir. Yukarıda yazılan bilgilerin daha detaylısına http://www.addizmir.com/haberdetay/Ataturk-un-Ankara-ya-Gelisi-27-Aralik-1919/430 adresinden ulaşabilirsiniz.