Günümüzde birçok insan Guinness Rekorlar Kitabı‘na giriyor, her geçen gün yeni rekorlar kırılıyor bunun yanısıra neredeyse her yıl belirli kişiler Nobel ödülüne layık görülüyor. Sizce bu ikisinden hangisi başarı olarak nitelendirilebilir? Bana göre başarı kişiden kişiye değişebilen yani göreceli bir kavramdır. Ben başarının böyle kalıplara sokulmaması gerektiğini düşünüyorum. Benim için başarı önümüzdeki engelleri çalışıp, emek verip hedefimize yani zirveye ulaşmaktır.
Fakat Guinness Rekorlar Kitabında rekor kıran bir adamla, Nobel ödülünü kazanan bir kişiyi karşılaştırmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Guinness Rekorlar kitabına baktığımızda kırılan rekorlarda başarının yanı sıra insanların çalışmadan, genetiği veya farklılıkları sayesinde kırdığı rekorları da görebiliyoruz. Fakat Nobel Ödülü İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından kişiler veya kuruluşlara fizik, kimya, edebiyat, barış ve Fizyoloji veya Tıp alanlarındaki olağanüstü başarılarına verilmektedir.
İnsanların rekor anlayışı değişip duruyor. Herkes saçma sapan kategorilere aday olmuş, kendilerini tatmin etmek için ya da eğlenmek için gereksiz etkinlikler üzerinde uğraşıp duruyorlar. Onlara göre dünyanın en büyük hamburgerini yapmak, en uzun tırnaklarına sahip olmak, su altında en uzun süre nefes almadan durabilmek, belirli bir sürede en fazla hamburgeri yemek ne kadar da anlamlı(!) İşin kötü tarafı, sadece burada ismini görebilmek için kendisini tehlikeye atan veya zaman kaybeden bu kişiler boş yere kendileriyle gurur duyuyor. Oysaki bu insanlar bu rekorları kırarak insanlık adına hiçbir kazanç sağlamıyor. Bence dünyanın en büyük posta pastasını yapmaya veya en hızlı hamburger yemeye başarı diyorsak diğer insanların haklarını yemiş oluruz.
Nobel Ödülü, insanlığa hizmet edenlere verilen ödüldür. Bu ödülü kazanmak, bu dünyada bir iz bırakmak anlamına gelir. İşte budur kayda değer olan şey. İşte budur başarı. Yalnızca kendini mutlu ettiğini sanan ve bir şey başardığını zanneden ama aslında kendisine pek çok şeye mal olmuş ve elde edilen sonucun da tüm bu çabaların karşısında saçma derecede anlamsız kaldığı kişilerin yaptıkları değil. Elbette Guinness Rekorlar Kitabı’nda da farkındalık yaratmak, iyilik yapmak amacıyla yapılan çok fazla rekor da bulunuyor. Fakat Guinness Rekoru kırmaya uğraşmaktansa, Nobel ödülü kazanma yolunda uğraşmanın insanlığa daha büyük bir kazanç sağlayacağından eminim.
Kısacası başarı anlayışı kime sorsak farklı tanımlanacak bir kavram. Ama başarmak önce ilk başta inanmak, bir hedef koymak ve o hedefe ulaşmak için kararlı bir şekilde çalışmanın gerektiği apaçık ortada.