Para ve şöhret bu hayatta insanı cezbedebilecek çok önemli iki güçtür. İyi kullanıldığı zaman avantaja fakat kötü kullanıldığı zaman ise çok büyük sorunlara yol açabilir. İnsandan insana değişen iyilik kötülük kavramı devreye girer bu konuda. Kime göre, neye göre?
Öncelikle ben bu iki kozun hak edilerek kazanıldığı zaman oldukça acılı, yorucu ve zorlayıcı bir yol olduğunu düşünüyorum. Bu güçlere ulaşırken kişi zorlu basamakları aştığı zaman zirvenin kıymetini bilir. Ayrıca bu noktaya gelmeye çalışanlara saygı duyar ve hoşgörü ile karşılar.
Para bizim bu hayatta hedefimize koyduğumuz elementlerden biri. Sahip olabileceğiniz her şeyi onunla alabilirsiniz. Karnınızı doyurmak için, başınızda bir çatınız olması için, su içebilmeniz için, eğitim alabilmeniz için sizin paraya ihtiyacınız olur. Yarınınızı planlarken bile parayı düşünürsünüz. Bir kağıt parçasına yüklediğimiz bu anlamla birlikte insanın ruhuna bile bu para sayesinde anlam yükleyebiliyoruz. Eğer kişi bu kağıt parçasına sahipse toplumda güzel bir yer edinebiliyor. Paraya sahip insanın değişip değişmeme ihtimalini bile biz toplum olarak kendimiz oluşturuyoruz. Paraya sahip bireyin değişmesi olumsuz bir örnek olarak değerlendiriliyor. Fakat eğer sen o insanı kağıt parçasına sahip değilken ve sahipken gösterdiğin davranışlarınla farklılık gösteriyorsan o insanın da bu güce sahip olduktan sonra değişmesini eleştiremezsin. Hem iyi hem kötü açıdan değişmesini de.
Para sahibi insan aynı zamanda statü sahibi insan da sayılmaktadır. Eğer paran varsa sosyetenin düzenlediği Boğaz kenarlarına davetlere katılabilir istersen de aynı Boğazı bir çay bahçesinde daha düşük bütçeli ikramlarla değerlendirebilirsin. Para sana alan kazandırır. İstediğin yerde bulunabilme imkanın oluşur.
Çoğu özellik şöhret için de geçerlidir. Şöhretin kısmi artısı işin içinde hem paranın hem de beğenilen idol olunan olmasıdır. Magazin sayfalarında boy boy fotoğraflar, caddede insan geçidinden yürüyememek, her attığın adım her giydiğin kıyafet her söylediğin söz… Meraklısına çok güzel bir ayrıcalık.
Özel hayatın ihlali, özgürlüğünün kısıtlanması, kendine özel bir alanının olmaması gibi olumsuz yönleri de var elbet. Kendi kendine olmayı seven ve özgürlüğünün kısıtlanmasına dayanamayan insanlar için oldukça zor aslında. Fakat ilgi odaklarına ne güzel hayat.
Şöhret ve para gibi hayatımızı yönlendiren farklı değerler bulunmaktadır. ‘’Bunca değişikliğe rağmen değişmemek önemli!’’ der bize toplum. Benim fikrime göre ise bu değerlere sahip olmadan bile dün olduğun kişi, yarın olacağın kişi, bugün olduğun kişi bile birbirlerinden apayrı aslında. İnsanın para ve şöhretle değişmesi elbette normal. Yaşam koşulların, çevren, hayatın tamamen değişiyor. Altüst oluyor her şey. Kimine göre iyi kimine göre kötü yönde. Fakat bence Şems-i Tebrizi’nin dediği gibi:
“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye, endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”