Bir gün bir yerde bir hikaye okumuştum. Gerçek mi değil mi bilmiyorum, size onu anlatmak istiyorum.(İsimler uydurmadır.)
Ahmet bey çok çalışarak sıfırdan başlayıp,zengin olmuş bir adamdı.Büyük kocaman bir evi, başarılı bir işi ve mutlu bir ailesi vardı. Hayatı rahat ve çok güzeldi. Günlerden bir gün Ahmet beyin işleri kötü gitmeye başladı. İşini devam ettirebilmek için arabasını, evini sattı ama yinede yeterli olmamışdı.paraya ihtiyacı vardı. Zorluklarla kurduğu işini kapatmak durumundaydı. Borçlarla uğraşıyordu.Artık hiç gücü umudu yoktu. O gün işi kapatmak kararını vermek ve çalışanlarına bunu anlatmak zorundaydı. Bir parka gidip oturdu. Hayatını, nasıl çalıştığını ve nasıl zengin olduğunu düşünüyordu. Başı öne eğilmiş güç toplamaya çalışıyordu. Okadar dertlerine dalmıştı ki yanına bir adamın oturduğunu farketmedi. Adam konuşmaya başlayınca başını kaldırdı ve ona baktı. Yanına oturan adam, üstünde eski elbiselerle oturan yaşlı biriydi ve ona derdini soruyordu. Eski elbiseler içindeki bu adam onun derdini anlayamazdı. Sonra düşüncesinden utandı ve Ahmet bey biraz rahatlayabilmek için ona başındaki sıkıntılarını anlatmaya başladı. Yaşlı adam onu dinledikten sonra cebinden bir çek defteri çıkarttı ve çok büyük miktarda bir para yazarak ona uzattı. Ahmet bey bir çeke bir adama bakıyor ve gözlerine inanamıyordu. Bukadar para bu kıyafetlerle dolaşan adamda nasıl olabilirdi.sonra çekin üstündeki isme baktı çok büyük bir firmanın sahibinin ismi vardı. Adamı hiç görmemişti ama bu ismi biliyordu. Bu parayı alamayacağını çünkü ona geri ödemesinin zor olduğunu söyledi. Yaşlı adam gülümsedi ve bunu hemen ödemesinin gerekli olmadığını işlerini düzeltince ödeyebileceğini söyledi. Ahmet bey başına gelen bu şansa bir türlü inanamıyordu. Bu parayla işini kurtarabilir ve çalışanlarını işten çıkartmak zorunda kalmayabilirdi. Ama bukadar zengin bir adamında neden bukadar eski kıyafetlerle dolaştığını anlamamıştı. Bunu adama söylediğinde yaşlı adam sadece güldü.ahmet bey bu parayı geri ödemek istediğini ve borç olarak aldığını ve parayı ona geri ödemek için onu nerde bulabilebileceğini sordu. Yaşlı adam ona her ay bu tarihlerde bu parka geldiğini kendisini burda bulabileceğini söyledi.ve ayağa kalkıp giderkende ekledi. “İstediğini elde etmek için ihtiyacın olan güç yalnızca senin içinde, unutma”dedi. Ahmet bey elinde parayla öylece kalakalmıştı. Hala olanlara inanamıyordu. Banktan kalktı doğruca iş yerine gitti. Bu parayı geri ödemesi çok zordu. Sonra yaşlı adamın son söylediklerini düşündü. “Güç senin içinde”. Bu sözler kulaklarındayken kalktı çeki kasasına koydu.Ahmet bey o günden sonra kasasında ihtiyacı olan paranın varlığıyla ve geri ödeyemeyeceği düşüncesiyle çeki bozdurmadan kolları sıvadı ve nasıl baştan sıfırdan başladıysa yeniden başladı çalışmaya. Aylar geçti. Ahmet bey başarmıştı. İşini kurtarmış, evini arabasını yeniden almıştı. Üstelik yaşlı adamın çekini bozdurmadan yapabilmişti bunu. Artık yaşlı adamın çekini geri iade etme zamanı gelmişti. Cebinde çekle yaşlı adamın dediği tarihlerde o parka gitti ve yaşlı adamı beklemeye başladı. Biraz sonra yaşlı adam geldi. Yine üstünde eski kıyafetler vardı. Yaşlı adama olanları anlattı ve çekini ona geri uzattı. Yaşlı adamda onun bu anlattıklarıyla çok mutlu olmuştu. O sırada telaşla yanlarına bir kadın geldi ve yaşlı adamı bulduğu için çok sevinmişti. Ahmet bey hiçbirşey anlamamıştı. Onlar gitmek üzereyken kadını durdurdu ve yaşlı adamın kendisine yaptığı iyiliği anlattı ve sordu ne oluyordu böyle. Kadın gülümsedi ve anlatmaya başladı. Yaşlı adam çok çok iyi bir insandı. Ama onun sandığı kişi değildi. Ve okadar parasıda yoktu zaten.sadece kırtasiyeden alınmış bir çek defteri vardı. Belli zamanlarda bu parka gelip zor durumda olduğunu düşündüğü insanlara zengin kişinin ismiyle bir çek yazıyor ve onlara umut veriyordu. Üstelik yaşlı adam alzimer hastasıydı ve sürekli evden kaçıp bu parka gelip oturuyordu. Üstelik bunu yaptığı ilk kişide kendisi değildi.onlar gittikten sonra Ahmet bey düşündü. Kasasında çekin varlığıyla işe yeniden başlamış, geri ödeyemeyeceği düşüncesiyle çeki hiç bozdurmamıştı. Yaşlı adamın ona çeki verirken sözlerini tekrar hatırladı. “Güç senin içinde”
Yaşlı adam belki zengin değildi ama gerçekten çok zengin bir kalbi vardı. Ona verdiği hayali çek Ahmet beye umut olmuştu. Ve banktan kalkerken gülümsedi şu sözleri hatırladı “ görünüşe göre hüküm vermeyin, zengin bir kalp, ucuz bir ceketin altında olabilir”