Eğer görünmez olsaydım kimsenin girilmesine izin verilmeyen, özel veya kapalı olan yerlere girerdim.
Yazılım veya telefon, tablet ve televizyon üreten şirketlerin binasına girip çıkacak bir sonraki model veya yazılıma bakardım.
Lunaparklarda saatlerce gondol veya roller coster gibi görünmezken belli olmayacağım aletlere binerim.
Tren, uçak, tramvay gibi ulaşım araçlarına para vermeyeceğimden dolayı dünyayı dolaşırdım.
Para veya eşya çalan hırsızların parasını çalıp o parayı Afrika’ya dağıtırdım.
Görünmez olmanın yanında bir de zamanda geriye gitme özelliğine sahip olsaydım 1402’deki Ankara Savaşı’nda Osmanlı Devleti Timur devletiyle savaşıyordu. Yıldırım Beyazıt komutasındaki Osmanlı ordusu Timur’un ordusunun bulunduğu yere ulaşmıştı. Görünmez olup orduların yerine bakıp Yıldırım Beyazıt’a düşman ordusuna saldırmasını söylerdim. Çünkü Timur, Yıldırım Beyazıt’ın ordusunun başka bir yönden geleceğini sandığından dolayı başka bir yöne dönüktü. Eğer Yıldırım Beyazıt saldırmayı kabul ederse bir ihtimal savaşı kazanabilirdik ve 11 yıl süren Fetret Devri başlamayacağı için devlet, duraklama yaşamazdı. Osmanlı devleti daha güçlü olurdu. Yıldırım Beyazıt esir düşmezdi. Timur aslında Çin’e sefer düzenleyecekti ama arkasında Osmanlı gibi zamanla güçlenen bir devlet bırakmak istemediğinden ilk olarak hedefi Osmanlı oldu.
1915’deki Çanakkale Savaşı’na gidip Mustafa Kemal Paşa’ya yardım etmek isterdim. Britanya, gemilerini Çanakkale’den geçirmeden önce Britanya’da isyan çıkarırdım. Bu isyan sonucu iç karışıklıklar ortaya çıkardı. Bundan dolayı, Britanya iç karışıklıklarla uğraşmaktan savaş odağını kaybederdi. Bu da ülkemizin savunmaya yatırım yapması için zaman kazandırırdı. Böylece muhtemelen daha az şehitle savaşı kazanırdı.