GÖREVİMİZ GEÇİT

Merhaba benim adım Ilgaz. Ben Akireki ülkesinde yaşıyorum. 10 yaşındayım.

Sıradan günlerden biriydi. Okula gitmiştim. Bir gün sınıfımız çok dağınık olduğundan dolayı okuldan kaçtım. Okuldan çıkarken en yakın arkadaşımın da okuldan kaçtığını gördüm. Arkadaşım bana “Uzaya gidelim mi?” diye sordu. Ben de onu kırmamak için bu teklifini kabul ettim. Beni lego motosikletiyle uzay istasyonuna götürdü. Bir dakikada uzay istasyonuna varmıştık bile. Karşımızda elmastan bir kapı vardı. Bu kapıdan çok etkilendim. Ben bu görkemli kapıya bakarken arkadaşım beni şaşkına çevirerek motosikleti kapıya doğru sürdü. Şimdi hapı yuttuk, bu kapı kırılmaz dediğim anda kapı paramparça olmuştu. En azından motosikletimizin sadece 1 parçası yerinden çıkmıştı. Tam onu takmaya çalışırken bir anda motosiklet patladı, her yer lego oldu.

Kapının arkasında dans eden uzay aracı vardı. Bu hayatımda gördüğüm en saçma şeydi. Uzay aracı bizi görünce ciddileşti. Koşarak uzay aracına atladık. Uzaya doğru yola çıkmaya başladık. Uzayda ilerlerken başka bir uzay aracı dikkatimizi çekti ve o uzay aracına binmeye karar verdik. Aracımızı diğer uzay aracına yanaştırdık ve diğer araca binmiştik bile. Bir tane kapı vardı. Kapıyı açtığımda gördüklerime inanamadım. Uzay aracının içinde sadece uyuyan bir köpek vardı. İşler daha da ilginçleşiyordu.

Uzay aracında gezerken üç tane tuş vardı. Acaba bu tuşlara basınca ne oluyor? Kırmızı, sarı ve mavi tuşlar vardı. Niye sadece ana renkler vardı? Kırmızı düğmeye basınca Dünyaya 200 tane meteor düşüyor. Sarı düğmeye basınca herkesin aklı uçuyor. Mavi düğmeye basınca insanlar havuca zarar veriyor.

Odadaki köpek aniden uyandı ve düğmelerin olduğu masaya çıktı. Biz ne olduğunu anlayamadan köpek bütün düğmelere basmıştı. Hayır, olamaz!

VE SON

(Visited 9 times, 1 visits today)