13 yaşındaydım ailem o sıralar ailem yeni bir eve taşınma kararı almıştı.Bu kararı başta hoş karşılamasam da pek sesimi çıkartmamıştım.Yeni evimiz ıssız,karanlık ve sakin bir mahalledeydi.Ev eski evimizle hemen hemen aynı boyuttaydı.Taşındığımız günün akşamı mahallede bir tur atayım dedim ve ailemden izin alıp dışarı çıktım etraf karanlıktı ancak ay ışığıyla biraz bile olsa etrafımı görebiliyordum.Mahallede inşaat halinde bir bina vardı oraya doğru yöneldim. Ancak karanlık olduğu için huzursuz olup eve gittim ve yattım bu mahalle bana biraz garip ve ürkütücü gelmişti ,aldırış etmeyip hayatıma devam etme kararı aldım.Ertesi günü sabah erkenden kalkıp okul için hazırlanmaya başladım anneme mahalle ile ilgili düşüncelerimden bahsetmedim ancak içimde tabikide bir huzursuzluk vardı . Okula gittim ve arkadaşlarıma yeni taşındığımız mahallenin nasıl bir yer olduğunu ve mahalle hakındaki düşüncelerimden bahsettim.Arkadaşlarım dikkatlice beni dinlediler ve benim mahalle hakkında ön yargı sahibi olabileceğimi ve biraz daha keşif yapmamı söylediler.
Okuldan döndüğümde yan komşumuzla karşılaştım biraz sohbet ettik ve kendimden bahsettim .O da mahallemize hoşgeldiniz dedi. Mahalle hakında merak sahibi olduğum için ve arkadaşımın dediği aklıma gelince ona biraz da mahalle hakkında soru sormaya başladım .”Mahallemiz nasıl bir yer , ne tür insanlar yaşar,güvenli midir?” Sonra cevap vermeye başladı “Mahallemiz genel olarak sakin ve güvenlidir ancak şu boş inşaat alanına dikkat etmelisin çünkü orda evsiz ve ıssız bir adamın yaşadığı söyleniyor bu sadece bi duyum ama ben sana dikkatli ol derim” dedi. Bunu duymama karşın endişem bi yanda arttı. Komşumuza teşekkür edip eve çıktım.Anneme komşumuzun anlattıklarını anlattım ama annem pek oralı olamdı ve “Oğlum bu sadece bir duyum belki doğru belki yanlış bilemeyiz.” dedi.Ertesi günü arkadaşlarımın bana ön yargın var dediğini düşünüp komşumuzun anlattıklarını onlara da anlattım onlarda bana hak verdiler ve “Şimdi endişelenilecek bir şey varmış ” dediler.Ve içlerinden maceraperest bir arkadaşım “Bu akşam topluca sizin evin oraya gelelim ve o inşaat alanına girmeyi deneyelim” dedi.Herkes bir yanda evet diya bağırdı sanki o an hepsinin macera isteği tutmuştu ve herkes bana nolur geleim diyince bende bir şey diyemedim.
O akşam bütün arkadaş gurubu bizim evin aşağısındaydı ben anneme bundan bahsetmedim ve anneme bir tur atıp gelicem diyip evden çıktım.O an akşam saat 8 civarıydı ve arkadaşlarla inşaatlık alana doğru ilerlemeye başladık.Etraf kapkaranlıktı.İnşaatlık alanın önünde durduk ve birden en naceraperest arkadaşım olan Mete direk içeri atıldı.ve birden diğer arkadaşlarımda girince ben de girmek zorunda kaldım.İçeri girdiğimiz anda sanki herkes dilini yutmuş gibi bir sessizlik oldu sonra ben tam o bölgeden uzaklaşmak üzereyken omzumda bir el hissetim ve “İMDAAT” diye bağardım.Arkadaşlarım sesimi duydular nerdesin nerdesin diye bağardılar.O kadar karanlıktı ki bırakın birbirimizi önümüzü zor görüyorduk.Omzumda hissetiğim el 1 2 saniye orda kaldı ve sonra gitti.İmdadımıza inşaat alanının yan apartmanında oturan 81 yaşındaki Hüseyin amca yetişti benim sesimi duymyş ve polisi aramış . 10 – 15 dk sonra polis sirenlerini duymaya başladı tam duyduğumuz anla aynı anda inşaatın derinliklerinden “Çocuklar bir dahakine sizi kimse kurtaramıyacak ” diye bir ses geldi. Polisler bizi inşaatın içinden sağ salim çıkarttılar. Hepimizin aileleri o noktaya geldiler ve gözyaşlarına hakim olamadılar.Ama benim bu olaydan çıkarttıpım dersler bir daha güvenli olmadığını düşündüğün yerlere asla girme ve macera aramak için hayatını riske atma.Bu olaydan sonra hayatım normal ve mutlu bir şekilde devam etti ancak bir daha o inşaat alanına 100m den fazla yaklaşmadım.