Bir zamanlar Emily diye bir kız varmış. O kızın en büyük hayali bir gün gökyüzündeki o gizlemli şatoya gitmekti. O şatonun var olduğuna dair hiç kanıt yoktu fakat her yerde var olduğuna dair söylentiler dolaşıyordu. O söylentilerden biri de o şatoya girmenin sadece bir yolu olduğuydu. Bu yol da gökkuşağının altındaki kapıdan geçmekti.
Emily bir gün her zamanki gibi okulu bitikten sonra eve arkadaşlarıyla birlikte yürüyordu. Bi anda havada gökkuşağı olduğunu gördüler.Bu söylentilerin doğru olup olmadığını çok merak ettikleri için arkadaşlarıyla koşarak gökkuşağının bitimini aradılar. Bitimini bulduklarında gerçekten de bir kapı vardı. İlk başlarda korktular fakat en sonunda girmeye karar verdiler ama kapı kilitliydi. Açmaya çalıştılar fakat başaramadılar en sonunda aramaya çıktılar bütün ormanı aradılar ve sonunda bir anahtar buldular. Kapıyı açmaya çalıştıklarında kapı açıldı. Arkadaşlar aralarında ilk kim girecek diye tartışırken Emily hiç beklemeden girdi. Bir de ne görsün burası bir şato değil yeni bir evren! Etraf o kadar güzel duruyordu ki Emily gözlerine inanamadı. Hayalindeki yerdi burası. Her yerde çikolata ve pamuk şeker vardı. Bulutlar pespembeydi, gökyüzü mor. Çok değişik fakat güzel bir yerdi. Huzurlu hissettiren bir yerdi. Biraz etrafta dolandılar. Bir anda büyük bir kuşa binen bir adam önlerinden hızla geçti. Emily ve arkadaşları korktular. Yanlarına bir kuş geldi. Arkadan bir anda bir adam belirdi ve binin sizi istediğiniz yere götürür dedi. Emily binelim dedi ve bindi. Hepsi o gün çok eğlendiler. Fakat Emily bir anda uyandı ve her şeyin sadece bir rüya olduğunu fark etti.
Gökyüzündeki Şato
(Visited 29.283.837.738.402 times, 1 visits today)