Gökküşağının Sonu

Bu blogun konusu: Gökkuşağının altından geçtiğinizde yeni bir gezegenin kapısı açıldı. Bu gezegeni betimleyiniz

 

Hiç düşündünüz mü, gökküşağının altından geçince ne olduğunu? Ya biz de gökkuşağı gibi renkleniriz ya da altın dolu bir kazan varsa? Hayır! Ben gökkuşağının altından geçtim. Bir kapı geldi karşıma. İlk önce açıp içeri baktım. Hiç bir şey yoktu. İçeriye adım attığımda başka bir gezegendeydim. Burada zararsız görünen ama yine de kocaman canlılar vardı. Geri dönmeye çalıştım ama kapı yok olmuştu. Artık gezegeni incelemekten başka şansım olmadığını biliyordum. Mor renkli çimlerde ilerliyordum. Toprak yoktu, sadece çok yoğun çimenler görüyordum. Devam ettim bir süre sonra bitkiler görmeye başladım. Bu bitkiler sarıydı. Sarı, kalın çizgi şekilde yaprakları, top top meyveler vardı. Yemek güvenli mi bilmiyordum, yürümeye devam ettim. Tam o sırada karşıma değişik bir canlı çıktı. Zararsız gibiydi, yanından geçip gittim. Birkaç saat yürüdükten sonra bu gezegenin dünyadan daha küçük olduğunu fark ettim. Bir süredir dönüp durmuştum. Arkama dönüp bakınca o canlının beni takip ettiğini gördüm. Koşarak gitmeye başladım. Ama o daha hızlı şekilde beni kovalıyordu. Tam koşarken giriş yaptığım kapıya benzeyen bir kapı gördüm. Artık buradan çok sıkılmıştım. Kapı yerden biraz yüksek olsa bile atladım ve kapıdan geçtim. Arkamdan kimse gelmeyi başaramamış. En azından geri dönebildim derken nerede olduğunu bilmediğim bir otoyoldaydım. Yolun kenarları yoktu ve etrafı tamamen çöldü. Otostop çekmeye başladım. Sonunda biri durunca, Konya’da olduğumu söyledi. Şansıma da onlar da Ankara’ya gidiyormuş! Onların arabaya bindim, ve birlikte eve geri döndük.

(Visited 23 times, 1 visits today)