Göç Eden Zihinler

İnsanoğlu yaratılışından gelen merak duygusu onu her anlamda yeni bilgileri öğrenme ye ve kavramaya itmiştir. Ancak dünyanın her yerinde bilgiye ulaşmak kolay değil. Bu nedenle kendi ülkelerinde yeterli eğitim aldıklarını düşünmeyen bazı insanlar, başka ülkelere göç ederek bu eksikliklerini kapatmaya çalışırlar. Günümüzde bu acı ve yaygın kavrama beyin göçü diyoruz. Her yıl binlerce genç zihinlerimizi kaybettiren ”beyin göçü” sizce de krize neden olabilir mi?

Beyin göçünü bu kadar yaygın olmasının en büyük sebeplerinden biri toplumsal sınıflandırmadır. Toplumun deyişiyle alt sınıfta kalan insanların üst sınıflara çıkabilmesinin tek yolu iyi bir eğitim seviyesinden geçer. Ancak bu eğitim düzeyini kendi yaşadıkları toplumda alamayacaklarını anlayan ileri görüşlü insanlar, göç ederek kendilerini geliştirmeyi amaçlarlar. Diğer bir neden ise ülkenin topluma yetememesi durumu yani ekonomik krizdir. Örneğin  yapılan bir araştırma veya deney için ayrılan bütçe yeterli değil ise bu projede çalışan insanlar -doğal olarak- çalışmalarına başka bir yerde devam ederler. Başka bir örnek ise yeterli düzeyde eğitim alan insanların hak ettikleri maaşı kazanmaları için başka ülkeye göç edip orda çalışması beyin göçüne neden olur.

Beyin göçünün etkileri  toplumsal ve kişisel olmak üzere 2 ana başlık altında incelenir . Toplumsal etki kendi altında 2′ ye ayrılır: göç alan toplum ve göç kaybeden toplum. Göç alan toplum ,refah seviyesi ve eğitim düzeyi bakımından olumlu etkilenir. Göç kaybeden toplum ise halkı ileriye taşıyacak insanları beyin göçüne kurban ettikleri için, her bakımdan yeterli düzeye ulaşamayacaklar ve diğer yerleşkelerden daha geri bir konumda olacaklardır. Bu da toplumu, içinden çıkamayacağı acımasız bir döngü içine hapsedecektir. Kişisel etkilere baktığımızda ise insanlar yaşadıkları yerden çok kendilerini geliştirmeyi ve daha kolay bir hayata kavuşmayı amaçlarlar. Kişi, kendini geliştirmeyi amaçlarken aynı zamanda yaşadığı toplumu da aşağı çeker. Çünkü bir toplumun temeli yetiştirdiği insanlardır. Peki bu insanları suçlamak doğru mu?

Örneğin yurt dışında eğitim almaya giden insanlar çoğunlukla iyi bir eğitim alarak daha yüksek konumlara gelirler. Bu insanları, sırf kendilerini geliştirmek istedikleri için, yargılamak doğru değildir. Fakat bu insanlar kendi vatanlarına katkıda bulunmayıp bağının olmadığı başka bir millete katkıda bulunması bencillik göstergesi olabilir. Bu şekilde kendini geliştiren insanların kendi toplumlarına olan sorumluluklarını unutmaması gerekmektedir.

Yukarıdaki tabloda gördüğümüz üzere, Kanada ve Avusturalya gibi büyük, sakin ve ucuz ülkelerin göç alma oranları daha fazladır. Ancak 2. ve 3. Dünya ülkeleri çoğunlukla göç kaybettikleri için çok daha az tercih edilmektedir. Türkiye’ ye baktığımızda ise göç aldığını, ancak göç verme oranının daha fazla olduğunu görmekteyiz.

Sonuç olarak, toplumun en küçük birimi olan bireyler aslında toplumu oluşturan en önemli temeldir. Kaybettiğimiz her beyin aynı zamanda kaybedilen bir inkılaptır. Bu yüzden beyin göçü krize yol açar. Uzun lafın kısası insan geldiği yeri unutmamalıdır.

 

(Visited 48 times, 1 visits today)