Kitabın 120. sayfasına geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir cep telefonu numarası gördüm. Oldukça eski bir kitaptı ve bu numara o kadar belirgin bir şekilde sayfanın ortasına yazılmıştı ki kitabın yazarı ya da önceki sahipleri tarafından özellikle bırakılmış gibi görünüyordu. Merakla numarayı gözden geçirdim. “0532 555 7890” yazılıydı. Kimin numarası olduğunu bilmiyordum, ama içimde bu numaranın beni başka bir maceraya götüreceği hissi vardı.
Numarayı cep telefonuma kaydettim ve birkaç gün boyunca düşündüm. Sonunda, merakım dayanılmaz hale geldi ve numarayı aramaya karar verdim. Cep telefonumu çıkardım, numarayı tuşladım ve arama düğmesine bastım. İkinci çaldırışta, karşı taraf telefonu açtı.
“Merhaba?” dedim, heyecanla.
Karşı taraftan gelen cevap biraz şaşırtıcıydı. “Merhaba! Nihayet aradın! Uzun zamandır bekliyordum.”
Kim olduğunu sormadan önce, konuştuğum kişiye kendimi tanıttım. Adımı söyledim ve kitabın 120. sayfasındaki numarayı nasıl bulduğumu anlattım.
Karşı taraf sessizdi ve ardından sakin bir şekilde şunları söyledi: “O kitap bana ait. 120. sayfaya yazdığım numara.”
Şaşkınlıkla sordum, “Peki, neden burada böyle bir numara bıraktınız?”
Cevap, beklediğimden daha gizemliydi. “Çünkü o kitap, bana geleceğimle ilgili önemli bir mesaj veriyordu. Sana özel bir görevim olduğunu düşünüyorum. Buluşmalıyız.”
Bu gizemli görüşmenin ardından, kitap sayesinde beni bekleyen bir macera olduğunu anladım. Kim bu kişi, ne tür bir görevden bahsediyor ve nasıl bir serüvene sürükleneceğimizi bilmiyordum ama bu numara ve gizem dolu bir başlangıç olacaktı.