Bir gün kedimle oynarken, onu gıdıklamıştım, ancak hemen aklımdan geçen bu hareketin aslında onun hiç hoşlanmadığı bir şey olduğunu unutmuştum. Kedim, bu ani hareketi fırsat bilerek evin kapısından kaçıp gitti. Sorun şuydu ki, kedim küs olduğumuz komşumuzun kapısına doğru koştu ve orada kayboldu. Kapıyı açtığımda içeriden tuhaf bir koku geliyordu ve içeri girdim. Gördüklerime inanamadım, sanki farklı bir evrende gibiydim. Bu yer, bir evden çok ayrı bir dünya gibiydi; telefon ağaçlarından, meyvelerin maç yapmasına kadar her şey burada vardı.
Ancak ben buradaki güzelliklere dalarken, kedimi aramayı tamamen unuttum. Uyandığımda, hala kayıp olan kedimi bulma çabalarına döndüm, ama yorgunluktan dolayı dayanamadan bir ağacın gölgesinde uyuyakaldım. Uykum sırasında, küs olduğumuz komşum beni uyandırdı ve burada ne aradığımı sordu. Ben de kedimin buraya kaçtığını ve onu aramak için geldiğimi söyledim.
Kedimi bana teslim etti, ancak sorularım vardı ve hemen ardı ardına sormaya başladım. Sakin olmamı, eğer sabredersem her şeyi anlatacağını söyledi. Bir masaya oturduk ve olan biten her şeyi anlattı. Uzun bir sohbetin ardından küslük ve kızgınlık kalmamıştı. O günden sonra hiç kavga etmedik.