GİZEMLİ TELEFON

Sabah kalktım, elimi yüzümü yıkadım. Televizyonu açtım. Haber kanalını açtım ve gözlerime inanamadım. Haberde yukarı ormanda bir kulübe varmış

ve o kulübede bir telefon varmış. O telefonu açan kişi bir anda yok oluyormuş. Hemen hazırlanıp dışarı çıktım. Gerçekten de orada bir kulübe vardı ve herkes o kulübeye bakıyordu. Polisler de kulübenin yanında nöbet tutuyorlardı. Akşam olunca bisikletimle arkadaşım Max’in evine gittim. Bu telefon olayını ona da anlattım. O da çok şaşırdı. Yanına gezi eşyaları aldı ve yanıma geldi. Bana, “O kulübeye gireceğiz.” dedi.  Bu iyi bir fikirdi ama orada polisler vardı. O yüzden bir plan yaptık. Planımız şöyleydi: Max polisleri oyalayacaktı ben ise arka pencereden içeri girecektim ve Max oradan uzaklaşıp yanıma gelecekti. Planı denedik ve içeri girmeyi başardık. Max dalıp tam telefonu açacaktı ki “Sakın o telefonu açma!”

diye bağırdım ve kendine geldi. O telefonu kırdık ve geri evlerimize döndük.