Bir sabah gözlerimi açtığımda, odamda olmadığımı fark ettim. Duvarlar farklıydı, yatak daha yumuşaktı ve hafif bir deniz kokusu vardı. Yavaşça kalktım ve pencereye yürüdüm. Gördüğüm manzara karşısında şaşkınlıktan donakaldım. Masmavi bir deniz gözlerimin önündeydi! Dalgalar sahile vuruyor, martılar gökyüzünde süzülüyordu.
“Buraya nasıl geldim?” diye düşündüm. Dün gece yatağıma girdiğimde her şey normaldi ama şimdi bambaşka bir yerdeydim! Odayı inceledim. Duvarlarda eski haritalar ve gemi resimleri vardı. Yan masada kapağı açık bir defter duruyordu. İçinde “Macera başlıyor!” yazıyordu.
Panik yapmadan dışarı çıkmaya karar verdim. Kapıyı açtığımda ahşap bir güverteye adım attım. Şimdi her şey daha da garip geliyordu. Burası bir gemi miydi? Yoksa bir rüya mı görüyordum?
Tam o anda yaşlı bir adam bana doğru yaklaşıp gülümsedi: “Uyanmışsın! Artık büyük sırrı öğrenmeye hazırsın.” dedi. İçimde bir merak uyandı. Acaba beni burada ne bekliyordu.