Ben bugün de her zamanki olduğu gibi en sevdiğim kafeye gittim ve orada ders çalışmaya başladım. Bazen sıkılıp peçetelere rastgele şeyler çizdim. Ders çalıştıktan sonra kitap okumaya başladım. Burası çok huzurluydu. Sonsuza kadar böyle kalabilirdim.
Eve dönme vakti geldiğinde eşyalarımı ve yaptığım çizimleri aldım, hesabı ödedim ve eve döndüm. Eşyalarımı yerlerine koydum ve ceplerimi boşalttım. Ceplerime çizimlerimi koymuştum. Cebimde ‘Hemen beni ara!’ yazan bir kâğıt parçası buldum. Buruşan kâğıtta son rakamı silinmiş bir de numara yazıyordu. Gördüğümde çok şaşırmıştım. Benim bildiğim bir numara değildi. Son rakamının ne olduğunu bilmiyordum. Belki birisi düşürmüştür diye kafeye tekrardan gittim. Orada beni izleyen bir adam gördüm. Çok garip duruyordu. Belki adam düşürmüştür diye onun yanına gittim. Giderken belki bunun kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım. Ama artık adamın masasına gelmiştim. Adamı daha yakından görünce o biraz tanıdık geldi. Adama bu kağıt onun mu diye sorduğumda o güldü ve “Beni hatırlamıyor musun?” dedi. Biraz şaşırmıştım, evet o biraz tanıdık geliyordu ama onu tanımıyordum. Hala şaşkın bir şekilde “Özür dilerim ama sizi tanımıyorum.” dedim. Adam bana sanki biraz kırılmış gibi baktı ve çok durgun bir sesle “O kağıdı uzun boylu, yeşil gözlü, kızıl saçı olan bir kadın masanıza koydu.” dedi. Söyleşi sanki adam hiçbir duygu hissetmiyormuş gibiydi.
Ben hala tam olarak ne olduğunu anlayamadan adam “Ben annenin ve babanın arkadaşıydım. O kadında senin teyzen. Sen ailende ki herkesin öldüğünü sandığını biliyorum ama teyzen hala hayatta ve seninle konuşmak istiyor.” dedi. Ben çok şaşırmıştım benim ailem yoktu. Lise 3’deyken hepsi öldü diye biliyordum. “Kendisi niye benle direk konuşmuyor, niye böyle gizemli?” diye sordum. Adam bir şey diyecekken sözünü kestim “Ve siz kimsiniz?” Adam cevap verdi: “Benim adım Bulut. Babanla bebekliğimden beri arkadaşım. Teyzen biraz utangaç ve onca yıllar sonra birdenbire karşına çıkmaktan korktu.” Bende adama güvenip teyzemin yanına gittim. Onu bayadır görmüyordum. Ailem hayattayken bile onu çok az görmüştüm. Onunla iyice kaynaştım ve arkadaş gibi olduk. O gün bana o notu bıraktığı için minnettarım.