Günlerden pazartesiydi sabah kalkıp yüzümü yıkadım ve kahvaltımı yaptım. Ardından sabah yürüyüşüne gittim. Daha sonra öğlen gibi arkadaşlarımla olduğum bir gruba akşam benim evime gelin yazmıştım. Ahmet, Akın, Ayşe, Mehmet, Filiz akşam evime geliyorlardı. Fakat gruptaki son iki kişi gelmiyordu onlar da Muhammet ve Adnan’dı. Akşam yemeğine ne yapacağımı düşünürken internette dolaşıyordum. O sırada karşıma internette biftek yemeği geldi. Ben de dedim ki “O zaman akşama biftek yemeği yapacağım, yanına da salata, tatlı olarak magnolia yapacağım.” dedim. Masayı çok güzel hazırladım ve saate baktığımda saat altıyı on geçiyordu. Arkadaşlarım saat 18.30 gibi gelirlerdi. Arkadaşlarım gelmişti sonunda en sonda yemeği bitirmiştik ve masayı topluyorduk. Ben masadaki mumu tam söndürdüm bir anda tüm ışıklar kapandı. Ve yan komşudan bir eşya düşme sesi gelmişti. Biz tabii hemen cep telefonunun ışığını açtık fakat açtığımız anda telefonlarımızın şarjı bitti. Ben arkadaşlarımla çok korkmuştum. Ardından evden çıkalım dedim fakat tüm kapılar camlar kitliydi. Tabii ben dedim ki “İki kişi aynı yere üç kişi aynı yere gitsin dedim.” ve en sonunda gruplar hâlinde ayrıldık. Tüm odalara baktık fakat hiç kimse yoktu. En sonunda fark etmiştim bu akşam yemeğine gelmeyen arkadaşlarım şaka yapıyor olabilirlerdi. Ben de o arkadaşımdan bir tanesini aradım ve telefonunun sesi içerden geliyordu. Ben de “Çık ortaya.” dedim. Onlar da çıktı tabii ortaya biz de bir daha böyle bir şey yapmamalarını söyledik. Ve bizden özür dilediler. Biz de tabii affettik onları. Daha sonra da magnolia tatlısını yedik ve herkes korktuğu için benim evimde kaldılar.