Önceki Bölümde:
Bu görev, onların hayatını sonsuza kadar değiştirebilirdi. Ama olanlar gerçekten çok garipti: konuşan kuklalar, parlayan kitaplar… Sonunda, bu gizemli görevi kabul ettiler ve bu karar, hayatlarının akışını tamamen değiştirecekti.
Kukla onlara görevi anlatmaya başladı. “Öncelikle benim adım Frenk ve aslında ben tam olarak bir kukla değilim.” dedi. JJ meraklı bir şekilde atılıp sordu:
“Eee, o zaman nesin ki? Bir kuklaya benziyorsun ve öyle konuşuyorsun!”
Frenk, sabırlı bir tavırla, “Biraz sabırlı olursan her şeyi açıklayacağım.” dedi ve devam etti:
“Şimdi beni çok dikkatli dinlemenizi istiyorum. Göreviniz ‘Yeni Dünya’ için. Siz seçildiniz çünkü bu görevi başarabilecek özelliklere sahip tek kişiler sizsiniz. Jenny’nin çizim becerisi, Jack’in macera tutkusu ve en önemlisi JJ’in hayal gücü ile merakı birleştiğinde, siz durdurulamaz bir ekip oluyorsunuz!”
Çocuklar, Frenk’in iltifatlarından memnun olmuşlardı ama aynı zamanda görevlerini daha da merak ediyorlardı. Hep bir ağızdan sordular:
“Peki görevimiz ne!?”
Frenk derin bir nefes alıp bu sefer gerçekten anlatmaya başladı:
“Güzel dünyamız son zamanlarda çok büyük zorluklar çekiyor. İklim değişikliği nedeniyle su kaynakları tükeniyor, ayrımcılık nedeniyle insanlar ve özellikle çocuklar eğitimden, sosyal etkinliklerden mahrum kalıyor, çevreyi kirletiyoruz, ağaçları kesiyoruz ve ormanları yok ediyoruz. Peki, bir düşünün, bunların hepsinin sorumlusu kim?”
Üç arkadaş düşünmeye başladılar. Jack ve Jenny sessizce kafa yorarken JJ, alçak bir sesle fısıldadı:
“İnsanlar.”
Frenk acı bir ifadeyle JJ’i onaylarcasına başını salladı ve onun söylediklerini tekrarladı:
“Evet, insanlar! İşte bu yüzden şu anda kuklayım.”
Çocuklar şaşkına dönmüştü. Frenk, insanların bir adama en fazla ne yapmış olabileceğini düşündüler. Frenk derin bir iç çekerek, “Göreviniz bir resim yapmak.” dedi.
Jack, hafif alaycı bir şekilde, “Zor dediğin görev bu mu? Resim yapmak mı?” diye sordu.
Frenk, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle yanıtladı:
“Tabii ki normal bir resim değil. Hayalinizdeki dünyayı çizeceksiniz. Yemyeşil, tertemiz otların ve ağaçların olduğu, ayrımcılık olmadan, savaşsız, insanların barış içinde yaşadığı bir dünya!”
Ama önce kütüphaneye gidip Frenk’in kitabını aldıkları raftaki renkli kalemi bulmaları gerekiyordu. Çocuklar hızla kütüphaneye gittiler. Kütüphaneye girdiklerinde kütüphaneci neden acele ettiklerini sordu. Çocuklar gerçeği açıklayamazdı, bu yüzden Jenny hemen bir bahane uydurdu:
“Arkadaşımızın doğum günü için hediye almalıyız ve geç kaldık!”
Kütüphaneci onları sorgulamaktan vazgeçerek hızlı olmalarını söyledi.
Kütüphaneden renkli kalemi alarak eve döndüler. Zaman kaybetmeden resmi yapmaya başladılar. Çizim sırasında Frenk, hüzünlü bir şekilde hikayesini anlatmaya başladı:
“Ben eskiden bir yazardım. Çocuklar için eğlenceli kukla kitapları yazardım. Bir gün elimde kitaplarımla evime dönerken çok susamıştım. Çeşmeden su içtim ve suyu yutar yutmaz bir anda boyumun kısaldığını, hareket etmemin zorlaştığını fark ettim. Kitaplarımdan birine sıkıştım. O sırada çeşmeyi yıktılar ve kitapları kütüphaneye götürdüler. O günden beri o rafta, birinin beni kurtarmasını bekledim.”
Çocuklar bu hikayeyi duyunca çok üzüldüler. JJ, Frenk’e dönerek, “Merak etme, biz bu sorunu çözerek dünyayı kurtaracağız.” dedi. Daha dikkatli ve özenle hayal ettikleri dünyayı çizmeye devam ettiler.
Resim tamamlandığında, Frenk, “Bu resmi duvara asmalı ve hayalinizi yüksek sesle söylemelisiniz. Böylece hayaliniz gerçekleşecek,” dedi. Çocuklar resmi duvara astılar ve hayallerindeki dünyayı anlattılar:
“Hayalimizdeki dünya yemyeşil ve tertemiz olacak. İnsanlar kavga etmeyecek, savaş olmayacak. Ayrımcılık yapılmayacak ve herkes barış içinde yaşayacak!”
Bir anda yer sarsılmaya başladı. JJ, Jenny, Jack ve Frenk el ele tutuştu. Frenk’in gözünden bir damla yaş aktı ve çocuklara teşekkür etti. Yüksek bir ışık parladı.
“JJ, JJ, hadi kalk artık!”
JJ yavaşça gözlerini açtı ve kendini yatağında buldu. “Yani, bu olanların hepsi bir rüya mıydı?” diye düşündü. Annesi, “Kitabını aldın mı?” diye seslendi. JJ kitabını almak için rafa yöneldi ama yanlışlıkla o sihirli kitabı aldı. Bir anda kitap yeniden parlamaya başladı…
Bu olanlar bir rüya mıydı, yoksa gerçek mi?
SON?