Gizemli Grup

Hafif nemli bir yaz öğle sonrasında hep yaptığı gibi markete gitti. Kaşları ve saçları kahverengi olan bu adamın gözleri yeşildi. Yüzündeki muzip ifade onun hiç yerinde duramadığının bir kanıtıydı. Zilli kapıdan içeri girerken arkadaşı olan kasiyerin orada olmadığını fark etti. Yeni kasiyerlerle kısa bir diyalogdan sonra onun bugün işe gelmediğini öğrendi. “Vay be, kaç yıllık arkadaşıyım alerjisi olduğunu ben bile bilmiyordum” demekle yetindi. Aşırı fantastik senaryolar düşünmeye başlamadan önce kafasını dağıttı ve süt ürünleri reyonuna gitti. Meyveli yoğurt, dondurulmuş pizza, kola ve yumurta alarak alışverişini tamamlama kararı aldı. Hızlı adımlarla kasaya yürüdü, bir poşet istedi. Ödemesini kartla yaptı ve marketten çıktı. Eski model arabasına aldığı ürünleri yükledi ve kontağı çevirdi. İçinde bir hissiyat vardı, her şey tamamen normaldi. Sanki bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissediyordu. Hem bugünlük arkadaşının yerini alan kasiyerin parmağında olan o garip yüzük de neyi ifade ediyordu? Kasadayken gizli bir bakış atmış ama adam da ona geri bakınca bakışlarını kaçırmıştı. Saçmalamaya başladığını hissediyordu, bir şeyler olması gerekmiyordu ki. Sorgulamadan daha fazla evine gitti, kapalı garajın yavaş çalışan ve sesli kapısının açılmasını büyük bir sabırla bekledi. Ardından arabasını on üç numaralı yere park etti ve aldığı ürünleri eve çıkarmak için bagajı açtı. Kafasını tırmalayan şeyin ne olduğunu o sırada fark etti. Makarna almayı unutmuştu, oysa yarın arkadaşlarına yeni bulduğu güzel bir makarna tarifinden tattırmak istiyordu. Fişi cebinden çıkardı, tamamen almamış mıydı yoksa alıp mı unutmuştu? Yukarıyı okuduktan sonra hiç almadığını fark etti. Kafası aşırı dalgındı, fişin altında ne yazdığını merak etti ve göz gezdirdi. Siz de sıradan değilseniz katılın bize yazan ilanın altındaki adres kesinlikle marketin adresi değildi. Kafasına not etti ve uyumaya gitti.

“Evet gerçekten diyorum, makarna almış mıyım diye cebimdeki fişi yokladım. Üstünde bir adres yazıyor ve sıradan değilseniz bize katılın yazıyor. Evet senin gelmediğin gün, kim olduğunu biliyor musun o diğer kasiyerin? Sen de bilmiyorsun, eh tamam o zaman ben gene de kontrol edeceğim adresi. Tamam sonra görüşürüz, geçmiş olsun” diyerek telefonu kapattı. Gideceği adresi en son model telefonunun harita uygulamasına yazdı ve yol tarifini öğrendi. Gideceği yere son gaz bastı ve sonunda karşısında normal görünümlü bir ev buldu. Çimleri bakımlı yolda yürüdü ve zili çaldı. Kırklı yaşlarında bakımlı bir adam onu karşıladı ve içeri davet etti. Biraz şüphelenmiş olsa da emin bir şekilde yürüdü. İçeriye girdiğinde üç kişiyle daha karşılaştı. Başlarıyla ona oturacağı yeri gösterdiler. Açıklama istiyorum diyerek konuşmayı o başlattı. En sağdaki adam neyi öğrenmek istiyorsun sen seç diyerek sakin bir şekilde cevap verdi.

-Fişteki adresi siz mi yazdınız?
-Evet
-Neden yazdınız?
-Toplumun genelinde kaç kişi hala etrafına duyarlı ona bakıyoruz. Kısaca bir sosyolojik araştırma. Su ister misin?
-Bu kadar mı? Sadece bir araştırmadan mı ibaret?
-Ne bekliyordun ki, Dünyayı yıkmaya hazırlanan gizli bir kötü grup mu?
-Ne bileyim daha fantastik şeyler bekliyordum.
-Siz insanlar da çok komiksiniz. Kendi günlük yaşantınızdaki ilgi çekici tüm olayları cebinizdeki şu küçük ekranlı aletler yüzünden kaçırıp sonra saçma yerlerden macera bekliyorsunuz. Neyse, sen bu sefer şanslısın. Tam olarak sana bir maceramız var ama pek memnun kalmayabilirsin.

Yüzündeki insan kılığını indirdikten sonra sonunun pek iyi olmayacağını anlayan adam koşmaya çalışsa da maalesef başarılı olmadı. Kendisinden sonra kasiyer arkadaşı da kaçırılan bu adama ne olduğu hala merak ediliyor şeklinde atılan haber dışında kimsenin bir bilgisi yoktu.

(Visited 19 times, 1 visits today)