Bugün okula gittm. Arkadaşlarım daha zil çalmadığı için oyun oynuyorlardı. Ben de oyunlarına katılmak için izin alacakken Tanem yanıma gelip “Sen de oynamak ister misin?” dedi. Ben de “Olur.” dedim. Çok koştuğumuz için çok yorulmuştuk.
Zaten artık zil çalmıştı. Ders için hazırlanmaya başladım. İlk ders kitap okuma yapacaktık. O arada öğretmen geldi. Öğretmenimiz “Günaydın çocuklar.” dedi. Biz de “Günaydın öğretmenim.” dedik. Öğretmenimiz “Kitaplarınızı çıkartın çocuklar.” dedi.
Dersler bitmişti. Tenefüslerde çok koştuğumuz için çok yorulmuştuk. Sıraya girdiğimizde erkekler önümüze geçmeye çalıştılar ama izin vermedik.
Okuldan eve gelince o kadar yorgundum ki hiçbir şey yapmamakta kararlıydım. Bir ara yerimden kalktım ve çantamı boşaltmaya niyetlendim. İşte o anda çantamda garip bir çubuk bulmuştum. Ama ben çantama çubuk koymamıştım ki. “Bu da ne! Harry Potter’ın asasına benziyor.” dedim. Ama çok yorgun olduğum için çubuğu masama koyup uykuya daldım. Uyandığımda çubuk elimdeydi ve ne olduğunu anlamamıştım. Sonra ufak bir detayı unuttuğumu hatırladım. Biz bahçede o çubuğu bulmuştuk ben onu almak istedim çünkü onla ufak bir çocuk yapıcaktık. Mira” Tamam o zaman ben senin çantana koyuyorum.” dedi. Ben de “tamam koy” dedim. Artık içim rahatlamıştı.