Geçen hafta annemle eskiyen ve küçülen pantolonlarımı ayırdık. Sonra birlikte alışverişe çıkıp bana yeni pantolonlar aldık. İçlerinden mavi olanını çok sevdim ve mağazada denedikten sonra üzerimden çıkarmak istemedim. Annemle yemek yedik ve sonrasında sinemaya gittik. Akşam dönerken anneannemlerin sitesindeki basketbol sahasına gitmek istedim. Annem beni basketbol sahasına bırakıp çarşıya gitti.
O sırada elimi cebime attım ve bir kağıt buldum. Üstünde bir adres yazıyordu. Adresi okuduğumda Çayyolu’nda bir site olduğunu gördüm. Kağıtta ayrıca küçük bir not da vardı. Notta ‘Bu notu bulan olursa lütfen beni bulsun. Ben çok yalnız bir çocuğum ve hiç arkadaşım yok” yazıyordu. Annem gelince ondan beni bu adrese götürmesini rica ettim. Birlikte o adrese gittik. Kapıyı çaldık, açan yaşlı bir teyzeydi. Oldukça hasta görünüyordu. İçeriden koşarak bir çocuk geldi. Sonunda biri benimle arkadaş olmaya geldi galiba, diye bağırdı. Bizi içeriye davet ettiler. Yaşlı teyze ve torunu birlikte yaşıyorlarmış. Çocuğun ismi Eren’miş ve anne babası şehir dışında çalışıyorlarmış. Babaannesi çok yaşlı ve hasta olduğundan onu dışarıda oynatamıyormuş. Geçen gün pantolon almaya gittiklerinde Eren’in aklına bir fikir gelmiş. Denediği pantolonlardan birinin cebine böyle bir not yazarsa belki bir çocuğun ona ulaşabileceği düşünmüş.
Eren’in durumu beni çok etkiledi. Birlikte bahçede oynamak için annemle Eren’in babaannesinden izin istedik. O gün bahçede öyle güzel oyunlar oynayıp öyle güzel arkadaşlık yaptık ki anlatamam. Zaman içinde aile dostu olduk ve ailecek de görüşmeye başladık. En son hep birlikte çok keyifli bir iftar yemeği yedik. Artık Eren benim kardeşim gibi oldu. Bulduğum bir not beni en yakın arkadaşımla buluşturdu. Ne mutlu bana:)