Gizemli Adaya Yolculuk

Serinin ikinci filmi olan Gizemli Adaya Yolculuk’u tanıtacağım. Bu filmde Sean, büyükbabasının gönderdiği gizli mesajı çözmeye çalışıyor. Bu süreçte Hank yani Sean’ın üvey babası ona yardımcı oluyor. Mesajda Mors alfabesiyle “O ada gerçek” yazıyordu. 2 yıldır kayıp olan büyükbabası gizemli adayı bulmuştu. Fakat ellerinde hâlâ bir harita yoktu. Sean’ın elinde 3 farklı kitap vardı. Hank üçünde de farklı harita ve koordinatlar olan bu haritaları yırtıp üst üste koyunca gerçek ada ve koordinatlar ortaya çıktı. Sean oraya gitmek için hazırlanmaya başladı ama Hank gitmesine izin vermedi. Ertesi gün Hank elinde iki biletle beraber Sean’ın odasına girdi ve birlikte Güney Pasifik Okyanus’unun bulunduğu yere gittiler. Bir araç kiralamaları gerekiyordu ama kimse kabul etmedi çünkü gitmek istedikleri yer kasırgalara çevriliydi ve orada bir ada olduğuna inanmıyorlardı. Gabato adındaki adam ise onları 1000 Dolar karşılığında götüreceğini söyledi. Götüreceği helikopter tam bir döküntüydü. Kailani yani Gabato’nun kızı 3000 Dolar istedi. Sean Kailani’ye aşık olduğu için parayı vermeyi kabul etti. Bir süre Güney Pasifik’in üstünde uçtuktan sonra bir sürü kasırgayla karşılaştılar. Hank geri dönmeleri gerektiğini söyledi ama Sean adaya ulaşmak için her şeye razıydı. Gabato helikopterin kontrolünü kaybettiğin söyleyince yere çakıldılar. Hepsi sağ salim kurtulmuşlardı. Gerçekten burada bir ada olduğunu görünce çok şaşırdılar. Sonra adadan gitmek için yol bulmaya çalıştılar. Sean bir mağara bulduğunu söyleyince hepsi mağaraya girdiler. Bir çıkış buldular ve çıktıklarında bir cennetle karşılaştılar. İşte Gizemli Ada’yı bulmuşlardı! O adada normalde büyük olan hayvanlar küçük, küçük olan hayvanlar ise büyüktü. Sean bir duman gördü ve bunun büyükbabasının kampının olduğunu düşündü. Onu bulmak için bir maceraya daha atıldılar. Dev kayaların üstünde geçerken Hank’in üstünde durduğu kaya kırıldı çünkü bunlar kaya değil, dev kertenkele yumurtalarıydı. Gabato yumurtanın içine düştü. Böylece anne kertenkeleyi uyandırdılar. Kertenkeleyi kızdırdıkları için kaçmaya başladılar. Köşeye sıkıştıkları anda dev kertenkelenin yüzüne büyük bir odun parçası çarptı.screenshot_2016-12-29-18-36-49-1

Ve Alexander yani Sean’ın büyükbabası ortaya çıktı. Alexander onları kendi ağaç evine götürdü. O günü o evde geçiren ekip, sabah olunca Alexander’ın öncülüğünde Kayıp Şehir Atlantis’e gittiler.

screenshot_2016-12-29-18-26-35-1

Hepsi şaşkınlıkla izliyorlardı Atlantis’i. Fakat Hank bir terslik fark etti. Ada batıyordu! Yaklaşık 2-3 günleri vardı ama Alexander 40 yıldan önce buranın batmayacağını söyleyerek tepki gösterdi. Ancak sonra yanlış hesapladığını anladı. Adadan gitmeleri için tek şansları vardı, o da Kaptan Nemo’nun deniz altı aracını bulmaktı. Deniz altının yeri Kaptan Nemo’nun günlüğünde yazılıydı. Nemo’nun mezarını bulup içine girmeleri gerektiğini fark ettiler. Oraya sadece Kailani sığabilirdi. Günlüğü Nemo’nun iskeletinin elinden aldığı anda kayalar düşmeye başladı ve Kailani kendini dışarı attı. Şimdi Nemo’nun günlüğünde yazan yere gitmeleri gerekiyordu. Küçük bir nehrin üstünden geçerken gökten saf altın yağmaya başladı. Yanardağdan geliyordu altın parçaları. Sean incelemek istemişti ama vakitleri yoktu. Bir süre daha yol aldıktan sonra kocaman bir dağın önünde duruyorlardı. Ama o dağın tepesinde olmaları gerekiyordu. Alexander dev bir arının üstüne bindi ve diğerlerini de çağırdı. Böylece kolaylıkla tepeye ulaştılar ama işte yine bir sorun vardı! Arı veya arı benzeri böceklerle beslenen birkaç kuş onları yemeye çalışıyordu. Alexander,Gabato ve Hank kurtuldu fakat Kailani ve Sean’ın bindiği arı kuşa çarptı. Kailani, Sean’ın elini tutamadı ve aşağı düştü. Tam yere çakılıyordu ki Sean Kailani’yi tuttu. Sean kuştan kurtulduktan sonra…

Filmi izleyerek daha iyi anlayabilirsiniz 🙂

(Visited 184 times, 1 visits today)