Merhaba gençler! Benim adım Alex. Gizli bir enstitü olan Mithesa Crew’da çalışmaktayım. Ne yazık ki insanları korumak istesem bile en yüksek rütbeli ajan olduğumdan sadece zorlu görevlere yönlendiriliyorum. Bu aralar neredeyse HİÇ görev almadım. Bu gerçekten canımı sıkıyor. Neyse ki canım yoldaşım Theo, bugün görev almamı sağlayabilen, en değerli arkadaşım. Görevi merak ettiniz değil mi? Tahmin etmiştim. Görevim; hırsızlık ve dolandırıcılık sektöründe yıllardır bulunan fakat yakalanamayan gizemli adamı tutuklamak ve enstitüye getirmek. Evet doğru okudunuz. Bu adamın bizim aramızda henüz bir ismi yok. Bu nedenle ona ”Gizemli Adam” diyoruz. Gizemli Adam, aklınıza gelebilecek her türlü suçu işlemiş bir kişiliktir. Kundakçılık, kaçakçılık, dolandırıcılık, hırsızlık ve çok daha fazlası… Fakat hala yakalanamayan bu gizemli kişilik, belki de çok yakınımızdadır. Kim bilebilir ki? Haha! Her neyse. Şuan elimizde tek bir ipucu var. O da bir lokasyon. Bu lokasyon, bir kütüphaneyi işaret ediyor. Bekle beni kütüphane, ben geliyorum! Kütüphaneye girdiğimde, kütüphaneden sorumlu kişi sanki ne için geldiğimi anlamış gibiydi ve güvenilir gözüküyordu. Onu takip etmemi söyler gibi bir işaret yaptı ve ben de onu takip ettim. Hiç konuşmadan elime bir kitap verdi. Ben de okumaya başladım. Bu kitabın gerçekten aradığım şeyle bir alakası yoktu ama okumaya devam ettim. Kitabın 120. sayfasına geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir cep telefonu numarası gördüm. Gizlice telefonuma kaydettim ve koşarak o kütüphaneden kaçtım. Belli ki Gizemli Adam her yerde, her şeye ulaşabiliyordu. Daha bu telefon numarasının beni nereye götüreceğini bile bilmiyordum. Enstitü’ye götürmeyi çok istesem de dayanamayıp kendim aradım. Bu telefon numarası beni hiçbir yere götürememişti. Üzüntüyle yolun ortasına oturdum ve niye bu kadar uğraştığımı sorguladım fakat etrafıma baktığımda siyah arabalar etrafımı çevrelemişti. Yoksa bunu yaptıran kişi Gizemli Adam mıydı? Aklımda deli deli sorular vardı. Ne yapacağımı düşünürken biri arabaların arasına girip sertçe kolumdan çekti ve beni bir yere götürdü. Uyandığımda bir sandalyeye bağlıydım. Garip ve yaşlı bir adam, ”Bu söyleyeceklerimi kimseye söyleyemezsin evlat. Gizemli Adam diye bir şey yok, hiç de olmadı. Bu görevi hemen reddetmen lazım çünkü Gizemli Adam sensin. Farkındayım söylediklerim birbiriyle çelişiyor fakat beni anlamak zorundasın. Etrafını çevreleyen adamlar senin adamlarındı. Bana göre sen bir uyurgezer olduğun için geceleri yaptığın şeyleri hatırlamıyorsun. Bu nedenle seni tedavi etmem lazım. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi enstitüye dönüp görevi reddetmelisin. Anladın mı?” dedi. Çok şaşkındım. Duyduklarıma inanamıyordum. Beni hızlıca tedavi ettikten sonra enstitüye bırakıp gitti. Ben de görevi reddedip rütbemin düşmesini sağladım. En azından artık daha iyi görevler alacağım, bu yönden de bakmalıyız.
GİZEMLİ ADAM
(Visited 8 times, 1 visits today)