Günlerden 14 Aralık Pazartesiydi sabah saat 09.00’da uyanmıştım.Normal bir iş günüydü hayatımda son günlerde yaşanan tuhaf olaylar haricinde pek de aksiyon olmamıştı.Sabah yine kalkıp banyoya gittim sıcak bir duş aldıktan sonra mutfağa aşağıya indim ve bir fincan kahvemi alıp bugün işde yapıcağım sunum hakkında çalışmaya başladım.Sunumumun konusu eski çağlardan günümüze kadar kapalı kalan açılmamış olan kapıları araştırıp sunmaktı malum işim arkeologluk olduğu için bu tarz sunumlar yapmam gerekiyor.Akşam eve geri döndüm neyse ki sunumum çok güzel ve sorunsuz geçmişti.Yarın benim araştırdığım ve sunduğum bölgelerden bir tanesini incelemeye gidicez.Artık uyuyum malum yarın erken kalkmam gerek yolumuz uzun.Sabah yine saat 08.30-09.00 sularıydı gözlerimi açtım bavulumu zaten dün geceden hazırlamıştım.Aşağı indim azıcık kahvaltımı yaptım ve bavulumu kaptığım gibi binanın önüne indim.Binanın önünde beni bekleyen iş arkadaşlarım vardı. Bavulumu bagaja attım ve arabaya bindim arabada dört kişiydik iki kız iki erkek olarak yola çıktık.Yol yaklaşık bi üç saat sürdü üç saat gittikten sonra sonunda gideceğimiz yere vardık.Saatler 13.45’i gösteriyordu bulunduğumuz noktada bizim için önceden kurulmuş çadırlar vardı.Çadırlara yerleştikten sonra çıkıp etrafı dolaşmaya ve inceleme başladık.Etrafı inceledikten sonra kazı işlerine ve açılmayan taştan mağara kapılarının fotoğraflarını çekmeye başladık.Fotoğrafları çektikten sonra çadırlarımıza çekildik ve yemeklerimizi yemeye başladık.Yemekleri yedikten sonra bölgeyi eğlencesine gezmeye başladık bir sürü fotoğraf çekindik.Gezdikçe bölgeyi daha da iyi tanımaya başladık ortam ormanlık bir alana benziyordu daha çok yağmur ormanlarını andırıyordu çok güzeldi tam benim sevdiğim gibi temiz hava yeşillik yakınlarda akan bir nehir bile vardı tam benlik.Her neyse gezmemiz ve çadırlara dönmemiz akşamı buldu.Akşam yemeğimizi de yedikten sonra herkes çadırlarına çekildi ve uykuya daldı.Sabah oldu şafak vakti gelince alarmım çaldı bugün normalden daha erken uyandım saat 06.00 civarıydı bilerek erken uyandım güneşin doğuşunu bulunduğumuz yerden kahvem eşliğinde izlemek ve videoya çekmek istiyordum.Güneşi izledikten sonra çadıra girdim ve kazı eşyalarımı aldım.Herkes uyurken ben yakında bulunan ve çok dikkatimi çeken açılmayan kapısı olan mağaraya gitmeye başladım.Mağaraya vardığımda etrafıma bakındım birinin olmadığını teyit edince kazılara başladım.Mağara kapısının üstünde kocaman bir “girilmez” yazısı vardı.Şahsen o yazıyı pek sallamadım kapıyı açmaya zorladım açılmayacağını biliyordum ama denemeden kendimi alamadım.Sonunda bir anda taşlar oynamaya başladı ve Bir anda kapı açıldı.Böylece “girilmez” yazan kapıyı açmış bulundum.Kendi kendime içimden “neymişim ben” tarzı şeyler söylüyordum o anki şaşkınlığımın tarifi yoktu.Karşıma baktım içerde eskilerden kalan insan iskeletleri duvara çizilen çizimler ve eski madeni paralar vardı. Hemen gidip bu olayı diğerlerine de söylemeliydim.Diğerlerini alıp açılan kapının oraya götürdüm birlikte mağaranın içini araştırdık… Bugün gezimizin bittiği gün artık dönüş yolu başladı baya yorulmuştuk özellikle ben yaşadığım olayın şaşkınlığını ve mutluluğunu üstümden atamıyordum. Patron benle gurur duyucaktı.Eve vardım saatler 00.00’ı gösteriyor artık yatsam iyi olur yarın yeni bir iş günü.
Girilmez Mağara
(Visited 39 times, 1 visits today)