Hayatımızda yer alan bu sağlığa zararlı gıdaları her yerde görmeye alıştık. Yani video izlerken , yolda reklam panolarında kısacası hayatımızın çok büyük çoğunluğunda boy gösterir. Bu sağlığımızı tehdit eden gıdaları birkaç farklı başlıkta ele alalım. Bunlar : Kızartmalar , gazlı içecekler , şeker , ambalajlı atıştırmalıklar (abur cuburlar) ve işlenmiş et olarak ayırabiliriz. Bu ürünlerin fazla şekilde tüketimi obezite veya malnütrisyon , büyüme ve gelişmeyi etkileyecek besin öğelerinin vücut dengesini bozacak şekilde tüketilmesi , gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Kızartma pişirme yönteminde besinlerin çoğu besinsel değerinin kaybolmasından dolayı sağlıklı olmayan bir yöntemdir. Kızartılmış besinle normalden daha fazla yağ içerdiği için kalp hastalıkları , kolesterol , diyabet ve obezite gibi sorunlara yol açabilir. Kızartma deyince çoğu kişinin aklına ”Patates kızartması” gelir. Patates kızartıldığında akrilamid denilen zararlı bir madde oluşuyor ve işte o zaman patates kızartması daha da zararlı bir hale geliyor. Patateste nişasta bol olduğundan mütevellit kalori oranı oldukça fazladır. Ayrıca patates kızartması kan şekerini çok hızlı bir şekilde yükseltir. Ramazan ayında oruç tutanlar , sahurda patates yerler ise çabuk acıkırlar ve susarlar.
Gazlı içecekler herkesin de bildiği gibi diş çürümesine ve şişmanlığa yol aça içeceklerdir fakat gazlı içecekler aslında çok daha fazla bize zarar verir. Gazlı içecek tüketiminde yaklaşık otuz dakika sonra şeker oranı yükselir ve buna bağlı olarak insülin patlaması yaşanır. Bu ani dengesizliklerden dolayı şeker hastalığı başlar. İçlerindeki fosforik asitten dolayı da böbrek taşına ve diğer böbrek rahatsızlıklarına yol açabilir.
Araştırmalara göre şekerin vücudumuza hiçbir faydası yoktur. Şeker vücudumuzda fazla bulunduğunda proteinlere bağlanarak proteinlerin yapısını değiştiriyor ve bu durumda cilt kırışıklıklarına neden oluyor. Hastalık açısından ise kanser riskini arttırıyor aksine doğal şeker içeren tahıllar , süt ve süt ürünleri kansere karşı koruyucudur fakat şeker vücudumuzun kullandığı hiçbir vitamin ya da minerali içermediği için boş kalori olarak değerlendiriliyor. Bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Bağışıklık sisteminin önemli bir kısmı olan alyuvar hücreleri şeker ve C vitamini hücreleri çok benzediği için ayırt edemez ve fazla şeker kullanımından dolayı bağışıklık sistemi zarar görür. Karaciğer yağlanmasına tetikliyor ve psikolojik olarak mutluluk hormonu olan serotonin salgılanmasında yardımcı oluyor.
Ambalajlı atıştırmalıklar Trans yağ ve doymuş yağ içerdiği için aslında sağlığa oldukça zararlı. Ekstradan bazı firmalar farklı kimyasallar koyup daha da kötü bir hale getiriyor. Genellikle çocukları obeziteye iten ve hem fiziksel hem de ruhsal sorunlar ortaya çıkaran bu ambalajlı atıştırmalıkların belli bir miktarda tüketilmesi gerekmektedir. O yüzden reklamlara bile koyulması RTÜK tarafından Sağlık Bakanlığıyla görüşülerek bu atıştırmalıkların kırmızı , turuncu ve yeşil kategorilere ayrıldı. Buna göre kırmızı kategoride olanlar RTÜK tarafından çocuk kanallarında reklam olarak yayım yasağı gelmiştir.
İşlenmiş etler olarak bilinen jambon , salam , sosis , pastırma gibi etlerin yüksek derece kanserojen olduğu ortaya çıkmıştır. İşlenmiş et , etin ömrünü uzatmak amacıyla tütsüleyerek, kurutarak ya da tuz ve koruyucu maddeler ekleyerek niteliğinin değiştirilmesi anlamına geliyor. Kanser tehlikesini artıran unsurların da, bu eklenen maddeler olduğuna dikkat çekiliyor.
Bu tip ürünlerin hepsinin satışı legal olsa dahi reklam olarak herhangi bir televizyon kanalı veya reklam panosu gibi yerlerde reklamlarının olması yasaklanmalıdır. Bunlar dünya çapında birçok insanın rahatsızlanmasına hatta ölmesine sebep veriyor. Ayrıca reklamlarda bu gıda ürünlerinin zarar verebilecek kısmından hiç bahsedilmiyor. Bir çözüm olarak ürünün insanlara zarar verecek kısmı da reklama dahil edilirse ve her insanın görebileceği şekilde olursa işte o zaman kişiler onlara neyin zarar verebileceğini anlayıp , öyle o ürünü alabiliriler.