Bildiğiniz üzere reklamcılık günümüzde oldukça gelişmiş bir sektör haline geldi. Tabi pek çok sektöre olduğu gibi onun da karanlık yönleri zamanla ortaya çıktı ve sağlıksız gıda reklamları da bu yönlerden biri. Aslında eğer herhangi bir kanalda reklamları eğer dikkatli bir biçimde izlerseniz şunu fark edersiniz ki reklamların en azından, yaklaşık olarak yüzde kırkını yiyecek ve içecek reklamları oluşturmakta. Bu reklamların da büyük bir çoğunluğu maalesef sağlığa zararlı gıda reklamlarından oluşmaktadır.
Tabi bunun başlıca sebeplerinden biri zararlı yiyecekleri çoğunlukla gelir düzeyi yüksek, büyük ve uluslararası firmaların üretip pazarlamalarıdır. Bu nedenle kanallar çoğunlukla onlara güvenip reklam alırlar ve bu firmalar reklamların ne kadar süre televizyonda verildiğine göre ödeme yaptıkları için en çok bu tarz reklamların gösterilmesine sebep olurlar.
Zararlı gıdaların bu kadar çok reklamının yapılmasının başka bir sebebi ise bazı insanlar üzerinde oldukça etkili olmasıdır. Düşünsenize, işten gelmişsiniz, yorgunsunuz ve hiç yemek yapasınız yok. Televizyonu açarsınız ve karşınıza bir ‘’fast food’’ reklamı çıkar, bu da sizde filmin kopmasına sebep olur ve bir bakmışsınız kapıda ödeme yapmaktasınız.
Peki hepsi bu kadar mı, bu reklamların daha başka ne sebepleri olabilir ki? Çok basit, verdiğim örneklerden de çıkarabileceğimiz üzere firmalar bu kazanç sayesinde daha zengin bir hale gelir ve daha yenilikçi ve daha etkili reklamlar vermeye başlarlar ve bu döngü bu şekilde devam eder.
Ancak bildiğiniz üzere reklamlar sadece reklam aralarından ibaret değiller. Artık izlediğimiz içeriklerin içine kadar girmeyi başardılar. Hangimiz izlediği bir dizide ‘’ürün yerleştirme’’ dediğimiz duruma şahit olmamıştır ki? İşte aynı şekilde bu yerleştirilen ürünler vasıtasıyla da aslında pek çok zararlı gıda reklamı yapılabilmektedir. Mesela dizideki ana karakterimiz birileriyle buluşmak için bir kafeye yönelir. Kafede oturacağı yeri bulmaya çalışırken arka plana dikkat ederseniz en azından insanların yarısının ‘’fast food’’ diye tanımladığımız zararlı yiyeceklerden tükettiğini görürüz ve ne tuhaftır ki canımız çeker.
Tabi ki bundan başka etkili olan pek çok yol vardır. Mesela günümüzde sinemalarda da çok fazla reklam verilmekte. Kendimden örnek vermem gerekirse eğer yanlış hatırlamıyorsam en son sinemaya gittiğimde yaklaşık olarak otuz dakika kadar reklam izlediğimi hatırlıyorum ve bu sadece benim izlediğim kısmı. Ve tabi ki bu reklamların da yüzde altmışı kola ya da patlamış mısır reklamıydı ki hepimizin bildiği üzere bunlar da pek sağlıklı gıdalar sayılmaz.
Sonuç olarak reklam sektörü geliştikçe reklamların kötü yönleri ortaya çıkmış, türü, sayısı ve niteliği artmıştır ki bu sadece televizyon ekranlarıyla sınırlı kalmayıp etrafımızı sarmaya ve bizi de yavaş yavaş etkisi altına almaya başlamıştır. Ve bence bu durumun daha da kötüye gitmesi bir şekilde önlenmelidir.