Kitle turizminin ülkeler üzerinde birçok olumsuz etkileri olabilir. Kitle turizmin en çok etkilediği alanlardan biri tahmin edebileceğiniz üzere çevre kirliliğidir. Düşünsenize, on binlerce turist ülkenize geliyor, üstüne üstlük bir de orayı pis bırakarak çıkıyorlar oradan! Ben olsam, almazdım bir daha ülkeye de, yetki olacak işte. Çok sayıda turist, su ve enerji gibi doğal kaynakların aşırı kullanımına, ayrıca kirliliğe ve ekosistemlerin zarar görmesine neden oluyor ve bu da doğal çevrenin bozulmasına ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açabilir. Bir diğer bir endişelendiğim şey ise yerel topluluklar üzerindeki olumsuz etkidir. Kitle turizmi, bölge sakinleri için geleneksel kültür ve yaşam biçiminin kaybına, yerinden edilmeye ve soylulaştırmaya yol açabilir. Bu bizim için belki çok büyük bir sorunmuş gibi görünmeyebilir ama biraz daha derinden incelediğimiz zaman bunun ne kadar önemli ve hassas bir konu olduğunu anlayabiliyoruz.
Kitle turizmin aşırı kalabalığa neden olduğunu ve turistlerin genel yaşam kalitesinin düşmesine neden olabildiğini biliyor muydunuz? Muhtemelen hayatınızın bir yerinde düşünmüşsünüzdür ama bunlar ne kadar büyük sorunlar olsa da kimsenin umrunda olmuyor işte. Popüler destinasyonlar turistlerle dolup taşıyor, bu da ülkedeki vatandaşların uzun kuyruklar ve aşırı kalabalık plajlar yüzünden “kendi” ülkelerinin tadını çıkaramalarına neden oluyor. Bu sorum hem turistler hem de vatandaşlar arasında memnuniyetsizliğe ve tatil deneyimlerinden genel kalitesinde azalmaya yol açabilir.
Bu konuların ele alınabilmesi için ülkelerde kitle turizminin sınırlandırılması önemlidir. Bu, sürdürülebilir turizm uygulamalarının uygulanması, eko-turizm ve topluluk temelli turizm gibi alternatif turizm biçimlerinin teşvik edilmesi ve belirli alanlarda izin verilen turist sayısının sınırlandırılması dahil olmak üzere çeşitli önlemler yoluyla yapılabilir. Kitle turizmini sınırlandırmanın etkili bir yolu, sürdürülebilir turizm uygulamalarını hayata geçirmektir. Bu; sorumlu turizmi teşvik etmek, doğal çevreyi korumak ve yerel toplulukları desteklemek gibi önlemleri içerebilir. Örneğin, hükümetler toplu taşıma kullanımını teşvik edebilir ve otel dışı çevre dostu konaklama seçeneklerini önerebilirler. Vatandaşlar otellere ve turizmle ilgili diğer işletmelere sürdürülebilir uygulamaları benimsemeleri için birbirlerine destek olabilirler.
Kitle turizmini sınırlamanın bir başka yolu da, eko-turizm ve topluluk temelli turizm gibi alternatif turizm biçimlerini ülkede yaşayanlara alıştırmaktır. Örneğin, eko-turizm, doğal çevreyi korumaya odaklanırken; topluluk temelli turizm, yerel toplulukların katılımına ve kültürlerinin ve yaşam tarzlarının tanıtımına odaklanır. Hükümetler, bu turizm biçimlerini teşvik ederek, odak noktasını kitle turizminden daha çok sürdürülebilir ve topluluk odaklı turizme doğru yavaş yavaş geçiş sağlamaya yardımcı olabilir. Bu şekilde hem vatandaşlar kendi ülkelerini daha iyi tanayacak, hem de ülkelerin temiz tutumunu daha iyi anlamış olacaklardır.
Böyle kısıtlamanın yakın zamanda mevcut olacağını düşünmesem de, gittiğimiz ülkelere saygı göstermeyi ve onları temiz tutmayı lütfen unutmayalım. Her ülke tektir ve her ülke sandığınızdan daha değerlidir. Dünya turunuzda başarılar diliyorum!