Gezegen: Gökkuşağı

Ben küçükken hep gökkuşağının içinden geçersem ne olur diye düşündüğüm için o zamandan beri gökkuşaklarının peşinden koşarım. Fakat hiç bir zaman içinden geçemedim. Çünkü onlar sonsuza kadar giden bir yansımaydı sadece. Artık 17 yaşındaydım ve gökkuşakların peşini bırakmıştım, taa ki arabayla içinden geçene kadar. Geçtiğimde en fazla ne olur diye düşünürdüm hep ama asla yeni bir gezegene geçiş yapacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama artık yeni bir gezegenin içerisindeydim. Burada her şey şekerdendi. Ve annem 18 yaşına gelip kendi hayatımı kurana kadar şeker yiyemeyeceğimi söylerdi ama burada her şey serbestti. Nereye baksam şeker görüyordum ama bunun bir de acısı vardı. Dişlerim gittikçe dökülmeye başladı. Sadece ama sadece 1 dişim kalmıştı. Belki bir yerde portal vardır diye baktım ama yoktu . Ama bilmiyordum ki sadece şifreyle açılan bir portal vardı. Sadece içimden söylemem gereken şeyi dışımdan söyledim ve portal açıldı. O sihirli sözler sadece ”17 yaşındayım”dı.