İnsanlar,hep birbirleriyle yarış içinde olmuş,daima daha fazlasını istemişlerdir.Bu yarışlar kimi zaman karşımıza şiddet,savaş,bilim gibi pek çok kavramı çıkarmıştır.Kimi yarışlar bilimsel yollarla kazanılmış,kimileri ise insan gücüyle kazanılmıştır.Bu kişiler,hayatları boyunca binlerce farklı yollarla farklı hediyeler,plaketler,madalyalar kazanmışlardır.Peki,bu hediyeleri ne yaparak,neye dayanarak almışlardır?
Bu konuda tartışmaya başlamadan önce,herkes tarafından bilindiğini umduğum iki etkinliğe değinmek isterim.Bunların ilki,herhangi bir bilimsel başarı gerektirmeyen,sadece her gün düzenli olarak yapılan egzersizlere veyahut aktivitelere dayarak yaratılan Guiness Rekorlarıdır.Guiness Rekorları,farklı kategorilerde, farklı zamanlarda kırılan rekorlardan oluşur Bu rekorlar,her yıl değişmelere göre yenilenir ve bu sayede Guiness Rekorlar kitabı oluşturulur.İkinci olarak değinmek istedim etkinlik ise bilimsel yollarla,uzun süreli gözlemlere dayanan,Alfred Nobel’dan sonra verilmeye başlanan Nobel ödülleridir.Bu ödüller,kendi içinde birçok kategoriye ayrılmaktadır.Bu kategorilerin kimisi sanatla,kimisi ise bilimle ilgilidir.Bu vb.daha birçok örneği göz önünde bulundurursak,hangisine gerçek başarı diyebiliriz.
Bana göre,bu ikisini de başarı saymamız yanlış olmayacaktır çünkü ikisi de uzun zamanlar,uzun çalışmalar sonucu başarılmıştır fakat asıl başarı diye ayırmamız gerekirse Nobel ödülü vb. çalışmalar bu konuda galip gelecektir çünkü bilimsel anlamda yapılan çalışmalar hayatımızı derinden değiştirmiş,bizlere çeşitli işleri zahmetsizce yapabilme olanağı sunmuştur.Guiness vb. rekorlar ise,daha çok bireysel başarılara odaklandığından dolayı insanlığa hizmet etme konusunda yetersiz kalmıştır.
Bizler,başarılı olmak için daima bilimi ve sanatı kendimize feyz almalı,başarısızlığa kapılmayarak hedeflerimiz için elimizden geleni yapmalıyız.Kim bilir,belki gün gelir sizde ödül alırsınız…