Teknolojinin de hızla gelişmesiyle beraber , her geçen gün hayatımıza yeni uygulamalar ve platformlar giriyor. İşin kötüsü ise bu uygulamaların sayısı arttıkça insanlar daha da telefonlarına bağımlı oluyor. Bazı uygulamalar gerçekten hayatımızı kolaylaştırsa da çoğu uygulamanın asıl hedefi bizi telefonlarımıza bağlı bir şekilde yaşamamızı istemeleri. Günümüzde birçok insan da bu uygulamalara sahip üstüne üstelik sürekli aktifler. Sokaktan geçen birisine sorsak telefonlarında Instagram,Snapchat,Twitter,Youtube ve daha sayısız sosyal medya platformlarının hepsine sahiptirler ki benim de Instagram ve Youtube hesaplarım var. Oysaki bu sayısız sosyal medya platformları gerçekten bize iyi mi geliyor ya da bizi hem mental hem de fiziksel olarak yoruyor mu?
İngiltere’de 14-24 yaş arasında 1.479 genç ile yapılan araştırmada beş popüler sosyal medya platformu arasından (Instagram,YouTube,Twitter,Snapchat,FaceBook) en olumsuz etkiye sahip olanlar incelendi. Araştırmaya katılanlara sosyal medya platformlarının etkilerini ölçmek için kaygı, depresyon, yalnızlık, korku ve dış görünüş konuları çerçevesinde sorular soruldu. İnternet üzerinden yapılan araştırmada YouTube, Instagram, Snapchat, Facebook ve Twitter hakkında 14 sağlık ve iyi yaşam sorusu yöneltildi.
Sonuçlara göre en yararlı etkiyi YouTube’un gösterdiği ortaya çıktı. YouTube’un ardından Twitter ve Facebook olumlu etkiye sahip platformlar olarak sıralandı. Snapchat ve Instagram ise en düşük puanı alan platformlar.
Instagram’ın sürekli görselliğe dayanan bir platform olmasının, gençlerin ruh sağlığında olumsuz bir etki yarattığı belirtiliyor çünkü insanlar orada gördükleriyle bir süre sonra kendi görüntülerini kıyaslamaya başlıyorlar ve doğal olarak da mutsuz oluyorlar ama unuttukları bir şey var ki o da orada paylaşılan içeriklerde oynama yapılıyor oynama yapılmasa dahi influencerlar veya takip ettiğiniz herhangi bir insan, sizin onun o halinizi görmenizi istiyor. Instagramın veya Snapchatin ya da herhangi bir sosyal medya platformunun gerçeklikten uzak olduğunu unutuyorlar. Özet olarak ekrandaki herhangi bir fotoğrafın sizi ruhsal olarak kötü hissetirmesine izin vermemelisiniz.
Bu sadece sosyal alanda da değil gerçeklikte de ben kimsenin kendisini başkalarıyla kıyaslamaması gerektiği kanısındayım. Herkesin kendini kendi yapan ona has özellikleri var ve bu özellikler bizi güzel yapan. İlk önce her zaman kendinizi sevin. Kendinizi sevin demekle egoist olun demiyorum, kendinizle barışık olun diyorum. Hayat kendi içinde bulunduğunuz, size verilen bedeni küçümsemek için çok kısa!
Kaynakça: https://www.bbc.com/turkce/haberler-39973087