Toplumsal cinsiyet rolleri eşitsizliğe neden olur düzeni sağladığını düşündüğümüz şey cinsiyet rolleri değil rollerdir. Roller her ailede aile yapısına ve ailedeki iş bölümüne uygun olmalıdır. Bunu sağlamak için her aile bireyinin kendi cinsiyet rolü değil kendi rolü olmalıdır. Kısacası aile içinde bölüşülen görevlerin CİNSİYET ile bir ilgisi olmaması gerekir. Asıl cinsiyete göre bölüşülen roller zaman içinde sorun çıkarmaya başlar. Örneğin; bir ailede iş bulmakta güçlük çeken bir erkek ve zaten işi olan bir kadın olduğunu düşünelim. Erkeğe iş bulması gerektiğini ve ev işlerinin kadın işi olduğunu dayatırsak erkek kendini yetersiz hissetmeye başlar (Aynı zaman da eğer bu ailenin çocukları varsa çocuklar ne anneden ne de babadan yeterli ilgiyi alamayacağı için sıkıntı yaşamaya başlar.) Erkek bireyin kendini yetersiz hissetmesi zamanla saldırganlığa yol açabilir bunun sonucunda aile yapısı bozulabilir. Fakat cinsiyet rolleri yerine bireysel roller olursa aynı senaryo şu şekilde sonuçlanabilir; erkek birey kendini suçlu hissetmek yerine durumu gayet normal bir şekilde karşılayıp ev işlerini üstlenmesi, kadının çalışması ve ikisinin de huzurlu bir şekilde bu birlikteliğe devam etmesi.
Elbette bu rollerin tek bir bireyle değil topluluğun bakış açısına göre belirlendiğini biliyorum. Fakat şunu da unutmamalıyız ki toplum ailelerden ve aileler bireylerden oluşur. Yani kendi mutluluğu için çabalayan her birey başka bir ailenin mutluluğunu sağlar. Aynı zaman da cinsiyet rolleri çoğu toplumun gelişmesini engeller çünkü cinsiyet rolleri var oldukça ister istemez her mesleğe bir cinsiyet atfedilir. Ve insanların kendini keşfetmeye başladığı yaşlarda cinsiyetler onlara engel olur mesela küçükken mühendis olmak isteyen bir kız ve makyöz olmak isteyen bir oğlan çocuğu. Aslında bu iki meslekte yeteneklerinin olduğu şeyler olmasına rağmen toplum baskısı yüzünden vaz geçiyorlar hayat onları küçüklük hayallerinden bambaşka yerlere sürüklüyor. Artık büyüyüp bazı şeyleri değiştirmek istediklerinde ise çok geç oluyor çünkü atalarımızın da söylediği gibi ‘ağaç yaş iken eğilir’. Belki ikisi de kendi alanlarında dünya da öne çıkabilecekken kader toplumsal cinsiyet rolleri yüzünden daha baştan onlara umutsuzluğu öğretiyor. Hayallerine ket vurulan insanlar bulunduğu toplumu geliştirebilecekken kenara geçip hayallerinin ellerinden kayışını seyrediyor.
Toparlamak gerekirse toplumsal cinsiyet rollerinin düzeni sağladığı düşüncesi güçlülerin güçsüzleri kandırmak için ortaya attığı bir palavradır. Yukarıda bahsettiğim şeylere dışında bu düşünce homofobiklik ve benzeri büyük sorun ve sonuçlara da yol açabilir.