Gerçekleri Görmezden Gelmek Ne Kadar Doğru?

Hayvan testlerinde yanlış olan ne? Hayvanları zehirlemek, şok etmek, yakmak ve öldürmek laboratuvarda çalışan insanlar için bir günlük iştir. Bu iğrenç eylemler laboratuvarların dışında işlenmiş olsaydı, ağır suçlar olurdu. Örnek verecek olursak; sokakta bir kediyi ya da tavşanı düzenli olarak fiziksel zarar veren ona sürekli ilaçlar veren bir insana toplum olarak nasıl davranıyoruz? Onu sürekli dava eder ve yaptığı şeyi hiç doğru bulmazdık. Peki ya hayvanlara verilen bu zarar sokakta değil laboratuvar ortamında olduğunda durum değişiyor ya da hafifliyor mu? Hiç sanmıyorum. Toplumca göz yumduğumuz bu durumun sonucu olarak hayvanlar, zulümden çok az korunan veya hiç korunmayan laboratuvarlarda her gün acı çekiyor ve ölüyor.

Hayvanlar üzerinde test yapılmamasının başlıca nedeni kesinlikle ve kesinlikle etik olmaması. Düşünen, hisseden 100 milyon hayvanı bir laboratuvar kafesinde hayata mahkum etmek ve kasıtlı olarak onlara acı, yalnızlık ve korku yaşatmak etik değil. Hatta ve hatta bunu sosyal medyada sanki çok iyi bir iş başarmış gibi paylaşmak da cabası.

İkinci neden ise uğruna bir sürü hayvanının acı çektiği ilaçların çoğunlukla insanlar üzerinde etkisinin başarısız olması. Ulusal Sağlık Enstitüleri açıkladığı rapora göre her 100 ilaçtan 95’inin insanlarda başarısız. Ayrıca hiç Sigara İçen Bir Hayvan Gördünüz mü? Batı ülkelerinde en yaygın hastalıklardan biri sigaraya bağlı akciğer kanseridir. İyileştirilmesi gereken türler üzerinde potansiyel bir tedaviyi test etmeyi mi yoksa insanlarda bu hastalığa bir çare bulmak için köpekler veya fareler gibi bir hayvanda simüle edilmiş bir ortam yaratmayı mı tercih edersiniz? Zaten mantıklı düşündüğümüzde testlerin çoğunun başarısız olması öngörülebilir çünkü hayvanlar ve insanların yaşam koşullarının farklı olduğu düşünülürse anatomik olarak ilaçlara vereceği karşı cevapta birbirinden bir hayli farklı olacaktır. Herhangi bir bilim adamı, hayvan hastalıklarının potansiyel tedavilerini test etmek için insanları kullanma fikrine gülecektir, o zaman neden hayvanlar üzerinde testler söz konusu olduğunda aynı mantığı tam tersi şekilde uygulamıyoruz? Çünkü toplumdaki bu kalıplaşmış “insan her varlıktan üstündür” düşüncesi ile hareket ediyoruz.

Ayrıca Hayvan Deneyleri Çok Pahalıdır. Hepimizin hemfikir olacağı tek şey, hepimizin vergi paramızın mümkün olduğunca verimli kullanılmasını istediğimizdir. Ve hayvan deneyleri bunu yapmanın yolu değil. Humane Society International, hayvanlar üzerinde yapılan testlerin maliyeti ile in vitro yöntemler kullanılırken ortaya çıkan maliyeti karşılaştırarak bir maliyet analizi yaptı.

Bu durumun durdurulabilmesi için yapmamız gereken şey bir alternatif bulmak. İnsanlar için tedaviler yalnızca insanlar üzerinde test edilmelidir; hayvanlar üzerinde deney yapmak sadece kötü bir bilimdir. EpiDerm, SkinEthic ve EpiSkin gibi şirketler, kimyasal reaksiyonları test etmek için kullanılabilecek insan derisine eşdeğer sistemler geliştirmiştir. Ayrıca geliştirilen bu sistemler hayvan üzerinde yapılan testlerden daha uygun fiyatlıdır ve büyük bir farkla daha doğru sonuç veriyor. Bu teknolojiler kullanılarak yapılan testlerden elde edilen sonuçlar %90-95 oranında doğrudur, dolayısıyla ürünün güvenliği garanti altına alınmış olur. Resmi EpiDerm web sitesine göre, ürünleri (deri), dermal araştırma, cilt tahrişi, EpiDermal bariyer, fototoksisite, iltihaplanma, DNA onarımı, genetik toksisite, cilt aşınması, ilaç metabolizması gibi aşağıdaki test türleri için kullanılabilir ve antioksidanlar.

 

(Visited 10 times, 1 visits today)