Gerçek mi

Günlerden yine bir yağmurlu Cuma akşamıydı. Ben her hafta yaptığım gibi, eşyalarımı hazırlamış bir halde her zamanki gibi alt katımda olan bir işletmeye, kahvehaneye gidiyordum. Hava o kadar kasvetliydi ki, her nefes aldığım saniye beni daha da bunaltıyordu ama o an aklımda o hafta sonu işim için ne yapacağımı düşünmeye başladığım zaman biraz da olsa bu düşünce beni rahatlatıyordu. İşimse kimileri için çok sıkıcı ama benim için paha biçilemez bir şeydi. Kitaplar.

Benim bir sahaftım. Kitapları alıp satar o sırada da bolca okuma fırsatım olurdu. Bu da benim için paha biçilemez bir şeydi. Kitapları okumak, dünyada ki birçok kişinin erişemediği şeylere erişmek, bana göre dünyanın en haz verici şeyiydi. Tabi bu görevimi yapabilmem için de saat on bir de olan trenime gitmem gerekiyordu. Saatin daha sekiz olması beni çileden çıkarmaktaydı. O yüzden gideceğim yer benim için bir kurtarıcı konumundaydı. İlk kez gördüğüm insanlarla konuşmak, her bir kişiden yeni bilgiler edinmek en çok zevk aldığım ikinci şey olabilirdi. İşletmeye girip kapıyı açtığımda gördüklerime inanamadım. Orası bir terziydi. Yoksa hayal mi görüyordum? Aklımı mı kaybetmiştim bilmiyorum ama orası benim sandığım bir yer değildi!

(Visited 15 times, 1 visits today)