Gerçeğin Maskesi

Güneş perdeleri yavaşça açarken odama giren ışıkla uyandım. Bana gelince Yaman, ben her zaman dürüst ve doğru bir insan oldum. Yalan söyleme eylemi nedeniyle onur duygum zedelendi. Herkes hayatında kaçınılmaz olarak zorlu zamanlar yaşardı ama benim için kendime sadık kalmak en zorlayıcı şey oldu.

Her gün olduğu gibi bugün de başladı. İşe hazırlanırken gerçeklerden asla sapmayan bir hayat yaşamanın getirdiği huzuru yaşadım. Ancak işe giderken hayatımı tamamen değiştiren bir telefon aldım. Annem hastanedeydi ve ağır bir hastalığa yakalanmıştı.

Kalbim hızla atmaya başladı, kendimi dehşete düşmüş ve kaygılı hissediyordum. Tam da o

sırada hayatımın en zor günlerinden biri başladı. Annemi hatırladığımda içimde bir şeyler kasırga gibi patladı. Hemen hastaneye gitmem gerekiyordu ama işi kaçırmayı nasıl haklı
çıkarabilirdim

Kendimi işe gitmek zorunda bıraktım. Gerçeği söyleyemedim ama yalan söylemek de istemedim. çünkü herkesin bir işi olduğu için başka kimse benim yükümlülüklerimi üstlenemezdi. Kendi çelişkim büyüyordu. Annemi yalnız bırakamazdım ama kimseye yalan söylememe de izin verilmemeliydi.

İşyerinde telefonla konuşurken annemin durumunu düşündüm. İş arkadaşlarım neşeyle sohbet ediyorlardı ama ben içsel bir mücadele yaşıyordum. En sonunda kendimi kandırmak için kendime masum bir yalan söyledim. “Ailevi bir durumum var, hemen gitmem lazım” dedim. İş arkadaşlarım sıkıntılı bir şekilde başlarını sallayarak hastaneyi ziyaret etmeme izin verdiler.

Hastaneye varır varmaz annemin odasına koştum. Yatağındaydı ve zayıf görünüyordu. Yanına gidip elini tuttum. Yüzünde bir gülümseme belirirken gözleri yaşlarla genişledi. “Buraya gelmeni takdir ediyorum Yaman. Dürüstlüğünü her zaman takdir etmişimdir” dedi.

Bu sözlerden çok etkilendim. Annemin dürüst açıklaması iç karışıklığımı ve acımı hafifletti. Onun için değerimi ve dürüstlüğümü korumam gerektiğini anladım. İş arkadaşlarıma söylediğim küçük yalanlara rağmen her zaman samimiyetimin kaynağı annem olmuştu.

Annemle birlikte bana gerçek değerleri hatırlatan bir gün geçirdik. Her zaman dürüst olmanın en iyi hareket tarzı olduğunu düşünmüşümdür. Artık zorlu koşullar altında bile gerçeklerden asla sapmayacağıma karar vermiştim.

Annemin yanında kaldığım süre boyunca bütün günümü onunla konuşarak geçirdim. İç huzurumu yeniden kazanmak, ona olan güvenini artırmak ve onun yanında olduğumu bilmesini sağlamaktı. Annem geceleri kendini daha iyi hissetmeye başlayınca üzerimde barındırdığım kara bulutlar kalktı.

Sonunda hastaneden çıktığımda yıldızlar sönmüştü ve gökyüzü parlaktı. Eve dönerken dürüstlük ve hakikat yolunda ilerlediğimi hissettim. Belki bugün iş arkadaşlarıma biraz yalan söylemiştim ama annem hâlâ gerçek bendim.

Bu zorlu gün bana her zaman hatırlayacağım değerli bir ders verdi. Gerçek her zaman en iyi hareket tarzıdır ve gerçek ideallerin ne kadar hayati olduğunu görmeye geldim. Bu noktadan sonra kendime sadık kalarak her engeli aşarak ilerleyecektim. Çünkü yalan söylemek yerine gerçeği korumak gerçek bir kahramanın gücünün temeliydi.

(Visited 2 times, 1 visits today)