Genetik Kopyalama

1957 yılında Müller’in çekirdek aktarımı ile insanların benzerlerin oluşturulabileceğini kantılamasından 40 yıl sonra 1997’de ilk kopyalama olayı gerçekleşmiştir. İskoçya’nın Edinburg şehrinde Roslin Enstitüsünden Dr. Ian Wilmut bir koyunu koyalamayı başarmıştır. Bu olaydan kısa süre sonra da Bradbury bir maymunu kopyalanmasını gerçekleştirmiştir. Döllenmiş yumurtanın birbirinden farklı yaklaşık 60 katrilyon hücreyi nasıl oluşturduğu tam olarak cevaplanamamıştır. Vücudumuzda, çeşitli organ ve dokulara farklılaşmış 250  ve bazı insanlarda daha çok değişik hücre tipi vardır ve bu farklı hücreler tek bir döllenmiş yumurtadan oluşmaktadır. Bu nasıl meydana gelmektedir? Bunun cevabı çok uzun süredir araştırılmaktadır.

Genetik kopyalama birçok tartışmaya neden oldu . Tartışmanın temeli profesör
Ian Wilmut’un belirttiği gibi, bu evcil hayvanlarla başlanılmış olan kopyalamanın çoğu insanın zararlı olarak görme sebeplerinden birisi de insanlarda da mümkün olabileceği görüşünden kaynaklanmaktadır.
Genetik kopyalamayla ilgili tartışmaları, iki ana grup altında toplamak olasıdır.
Bunlardan birincisi tekniğin ekonomiye çok zarar vermektedir ilk deneyden bu yana yaklaşık yarım asır geçmesine rağmen milyonlar harcanmıştır ve bu bağlamda insan sağlığına kazandıracağı
boyut ya da hizmettir. ikincisi de sosyal boyutudur. Bugün insanlığın yaşadığı önemli olaylardan birisi’ besin maddeleri üretimi. Türkiye yanı sıra birçok ülkede tarımın daha gerilediği ve ham madde ihtiyacını karşılayamadığını görüyoruz bunun nedeni devletin sosyal olarak eksik kalması ve çiftçilere köylülere yardım vermemesidir. Hayvanları da klonlarsak çiftleşemezler onlar çiftleşemezlerse hayvancılık yürümez bu da direktmen besin maddeleri üretimi yetersizliği ve dağılımındaki dengesizliklerdir. Besin maddeleri, özellikle hayvansal olarak çok geride kalınır çünkü hayvanlar anne olamaz ve çiftleşemez
besin maddeleri nüfus arttığından dolayı besinler çok yetersiz kalacaktır. Örneğin üstün değerli
boğaların Saptanması için uygulanagelen yavru denetiminde her boğanın genetik çekirdeği aynı olmaması ve hepsinin genetik çekirdeği klonla oluşturulmadığı gibi 4-5 yılın geçmesi
gerekmekte ya da az gelişmiş ülkelerde melezleme ve seleksiyonla yeni koyun tiplerinin
elde edilmesi en azından l5-20 yılı almaktadır. Kopyalama yöntemiyle çok kısa Zaman
süreçlerinde yüksek verimli hayvanların çoğaltılması olası olabilir. Bu şekilde et, süt
gibi temel besin maddeleri açığı kısa zaman süresince kapatılabilir. Yani genel olarak klonlanmanın çoğu açıdan zararlı olduğunun düşünüyorum zaten hayvanlar çiftleşebiliyorken klonlamayı doğru bulmuyorum ve çoğu kişinin de bana katılacağını düşünüyorum yararlı yönünü ben henüz göremedim ve çok tehlikeli bile olacağını düşünüyorum yasaklanmasını doğru buluyorum çok kişi bunu insanlığın alehine kullanılabilirdi. sonuç olarak klonlama gereği dışında kullanılmamalı.

kaynakça:https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1722067

(Visited 9 times, 1 visits today)