Süper insan oluşturma düşüncesi yıllar boyunca insanoğlunun aklını karıştırdı. İnsanların DNA yapıları ile oynayarak farklı yapıda sentetik genler elde etmeye çalışmak kulağa her ne kadar güzel gelse de alınacak sonuçlar bizi beklediğimiz kadar tatmin etmeyebilir. Hatta yapılabilecek bazı hatalar ile kendi sonumuzu getirmemiz çok olası görünüyor.
Günümüzde insanlar arasındaki en yaygın problemin sağlık durumu olduğu düşünülüyor. Dünyada yaşayan, diğer adıyla “Homo Sapiens” olarak bilinen insanlığın yüzde 95 kadarının hasta olduğunu düşünürsek genlerimizle oynamak bir çıkış yolu olarak görünebilir. Evet, kanser ve bu hastalığa benzer birçok problemi farklı DNA kodlarını vücuda yerleştirme yöntemiyle ortadan kaldırmak mümkünmüş gibi gözüküyor. Fakat yağmurdan kaçarken doluya tutulma olasılığımız da bir o kadar yüksek. Bilim insanları DNA dizilimine binlerce hatta milyonlarca farklı kod ekleyebileceklerini düşünüyorlar. Peki ya bu milyonlarca yeni kod, nasıl baş edileceğini bilemediğimiz milyonlarca yeni hastalığa yol açarsa? İşte bu durum, insanoğlunun kendi neslini katletmesi ile sonuçlanacak büyük bir felakete yol açabilir. Bu yüzden sentetik gen yapımını tamamen kontrol altında tutabilene kadar halka açmak bizim için büyük bir hata olacaktır.
Genlerle oynamanın bir diğer etkisi sosyal etkileşim üzerinde olacaktır. Projenin, insanlar üzerinde farklı etkileri olmasının planlandığı biliniyor. Dış görünüş, zeka, güç ve kabiliyet gibi yapısal olgularımızı etkileyebilecek bu kodlar insanlar arasında farklılıklara sebep olacaktır. Yıllar boyu doğal seçilim karşısında durmak için pek çok önlem alınmıştır ve bu da onlardan biridir. Peki bu projenin maliyeti toplumun çoğu kesiminin karşılayamayacağı kadar pahalı olursa, öyle olması planlanıyor, topluluğun bir kısmı süper insan olarak adlandırılan çocuklara sahip olurken bir kısmı da “sıradan insan” muamelesi görecektir. Bu ayrım insanlar arasında şu an adını sıklıkla andığımız ırkçılık ve cinsiyetçilik kavramlarından birine dönüşecek ve bu böylece bir savaş çıkma olasılığı zaten günümüzde fazlayken bu durumda iyice artmış olacak. İnsanlar kendilerini eksik hissedecekler ve aşağılık kompleksi ortaya çıkacak. Böylece genleri değiştirilmiş “süper insanlar” normal olanları eleştirmeye, küçük düşürmeye ve en sonunda onları ortadan kaldırmaya çalışabilir.
Bu projeye karşı çıkıp böyle bir teknolojinin geliştirilmesine karşı çıkan insan ve toplulukların sayısı şimdiden çok fazla. Özellikle din ve kültürel inanışları güçlü olan kesim bu deneylerin yapılmamasını ve insanoğlunun yaratıldığı gibi kalmasını isterken modern bir düşünce yapısı benimsemeye çalışan problem çözücü kesim ise bu teknolojinin bize büyük yarar sağlayabileceğini savunuyor. İki kesim de düşüncelerini ortaya koyarken unutulmaması gereken tek şey bu yapılan çalışmaların sonuçlarının toplumun her kesimine yarar sağlayabilecek olduğundan emin olunmadan projenin hiçbir şekilde devam ettirilmemesi gerektiğidir.
Yürütülen projenin tamamlanması ve aktif bir şekilde kullanılması için önümüzde en az 35 yıl olduğunu belirtilmesi üzere söylenilebilir ki böyle bir biyolojik devrimin yaşanması ile ilgili henüz doğru bir kanıya varmak neredeyse imkansızdır. Fakat olası sosyolojik ve biyolojik sorunlar göz önüne alındığında sentetik gen üretiminin toplumda büyük sorunlara yol açabileceği açıktır. Belki de insanlığın kaderini belirleyecek olan bu çalışmada çıkabilecek problemleri çözmenin tek yolu, uzun bir süre zarfında yapılacak çalışmaları gözlemleyip deneyerek kesin bir yargıya varmaktır.
Kaynakça:
- http://www.nationalgeographic.com.tr/makale/nisan_2017/super-insan/3883
- https://businessht.bloomberght.com/teknoloji/haber/1248618-genlerle-oynayarak-super-insan-uretecekler