Herkesin bildiği gibi, dini, millî, siyasi veya ekonomik uğraşların son bulması veya var olması için, ülkeler, hükûmetler, ya da bir ülke içerisindeki toplumlar, isyancılar, milisler, narkolar veya karteller arasında çeşitli savaşlar yaşanmıştır. Bunlardan bazıları olumsuz son bulmuştur. Bazıları ise olumlu son bulmuştur. Onların dışında bazıları da var ki son bile bulamamıştır. Hâlâ devam etmektedir. Peki bu savaşlar ne aracılığı ile yapılmaktadır?
Bu savaşlar en basit kelimesi ile “silah” aracılığıyla yapılmaktadır. Bana göre de yapılan iyi buluşlardan biridir. Tarihte ilk silah, ilk ilkel tüfek 10. yüzyılda Çin’de icat edilmiştir. İlk silah, bu ilkel tüfek elde kullanılabilen küçük bir top mermisi formunda bulunmaktaymış. Bugün tüfek olarak tanımladığımız, bildiğimiz ve kullandığımız silahın öncü üretimi, 14. yüzyılın sonlarına doğru İtalya’da ortaya çıkmıştır. Bununla da kalmamıştır. Bulunduğu ve kullanıldığı tarihten itibaren gelişmiştir ve birçok farklı sorun üzerinde sonuç olarak kullanılmıştır. Peki ilk biyolojik silahı kim buldu?
Biyoloji silah, ölümcül veya basitçe etkisiz hale getirilmekte olan hastalıkların yayılmasıyla askerleri veya düşman popülasyonlarını azaltmak veya sona erdirmek için organizmaları kullanan bir silahtır. Bir diğer açıdan ise kitle imha silahı da diyebiliriz. Kimin bulduğu kesin olarak bilinmesede ilk nerede ve ilk kimin kullandığı bilinmektedir. Kartacalı General Hannibal’ın Bergamalı, milattan önce 190 yılında düşmanlarını alt etmek için yılan zehiri kullanmıştır. Bu kadar eskiye dayanabileceğini hiç tahmin edebilir miydiniz? Size şöyle söyleyeyim, bu ajanların kayıt ettiği bir bilgidir. Bunun dışında ise tahmin edebileceğiniz üzere, kayıt altına girmemiş birçok bilginin mevcut olabilme ihtimali vardır. Önceden de dediğim gibi bununla da kalmamıştır. Siz hiç Oppenheimer adını duymuş muydunuz?
Hem atom bilgini olan hem de ‘”Atom Bombasının Babası” olarak tanımlanan ve bilinen Julius Robert Oppenheimer, Manhattan Projesi başkanlığında bulunmuş ve başkanlığını yapmış Amerikalı fizikçi ve üniversite profesörüdür. Bu adam, Julius Robert Oppenheimer bir diğer deyiş ile “Atom Bombasının Babası” anlayabileceğiniz üzere, atom bombasını bulmuştur. Aynı zamanda hidrojen bombasının üretimini engellemekle beraber devletin çıkarlarını gözetmemiştir. Bunun üzerine ise suçlanarak hakkında soruşturma açılmıştır. Soruşturma komisyonu 12 Nisan 1954’te sorguya başlamıştır. Atom bombasını, Almanya’da hüküm sürmekte olan Nazi ve Faşist Yönetiminin eline geçmesini engellemek ve savaşı bir an önce sona erdirmek amacıyla ürettiklerini vurgulamıştır. İlk atom bombasının kullanımının ardından, Julius Robert Oppenheimer şu sözleri söylemiştir; “Birkaç kişi güldü. Birkaç kişi ağladı. Çoğu insan sessizdi. Şimdi ölüm oldum, dünyaların yok edicisi.”
Peki sizce günümüze kadar gelişen silahların kullanılması gerekli midir? Sizce bu silahlara bir gün ihtiyacımız olur mu? Peki bu silahlar daha da gelişmeye devam ederse neler yaşanırdı? Açıkçası, ben bu silahların gelişmesinde katkım olsun istemezdim, fakat biliyorum ki gelişecek ve daha da iyi olacaklar.