Günümüzde her ülke belli başlı kurallar ile yönetilir. Kimi dini kuralları esas alıp buna göre yönetilirken kimileri ise anayasalar ile yönetilirler. Ancak ülkelerin büyük çoğunluğunda hakim olan yönetim şekli anayasalar sistemlerdir. Anayasalar ile ülkenin kuralları, insanların özgürlükleri ve sorumlulukları belirlenir. Böylece insanların başka insanların hak ve özgürlüklerini kısıtlamadan kendi özgür hayatlarını güvenli bir şekilde yaşamaları sağlanır.
Her ülkede kurallar olduğu gibi cezalarda vardır. Cezalar kurallara uymayan kişilere verilir. Cezaların kuralları çiğneyen insanlara verilme sebebi ise insanların o kuralları bir daha çiğnememesidir. Bu sebep dolayıysa cezalarda bir caydırıcılık amacı güdülmektedir. Ceza almamak isteyen insanlarda kurallara uymaya başlayacağından cezalarda caydırıcılık çok önemli bir husustur.
Cezalar işlenen suçun büyüklüğüne göre belirlenirken cezalarında kendi içinde para cezası, hapis, tutuksuz yargılanma ve benzeri birçok türü vardır. Ancak bugün bizim için en önemli olan tür para cezalarıdır. Türkiye’de para cezaları gelir farkı gözetmeksizin herkese aynı miktarda verilmektedir. Aynı miktarda hız sınırını aşan iki farklı gelir statüsünden kişiye de aynı miktarda ceza gelmektedir. Buna karşın bazı kişiler cezaların kişilerin gelirlerine göre belirlenip verilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Cezalar adı üstünde kişiyi yaptığı doğru olmayan davranışları cezalandırmak için konulmuş caydırıcı yöntemlerdir. İnsanların doğru olmayan, toplumun huzurunu bozacak ya da tehlikeye atabilecek davranışlardan uzak tutmak için konulmuşlardır ve ana amaçları caydırıcı olmaktır. Peki kişilerin gelir durumlarına göre cezaları ayarlarsak ne olur? Tabi ki suç oranları artar. Ana amacı caydırıcı olmak olan bu cezaların kişilerin daha kolay ödeyeceği hallere getirilmesi insanların kurallara olan umursamazlığını arttırır.
Suç oranları ortalamalarına bakıldığında genel olarak eğitim seviyesi düşük insanların suç işlemeye daha yatkın olduğunu görmekteyiz. Eğitim seviyesi düşük insanlarında genel olarak gelir seviyesi düşük işlerde çalıştığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Basit bir mantık kurduğumuzda gelir seviyesine göre verilecek cezaların, ceza alacak kişiler için iyi ancak bizler için kötü sonuç doğuracağını kolayca anlayabiliriz. Artık cezalar onlar için daha ucuz olacak ve kuralları çiğnemek eskisi kadar zor olmayacak, cezaların caydırıcılığı ciddi miktarda azalacaktır.
Cezaların amacı suçları önlemektir. Kuralı çiğnemiş kişi kuralı çiğnemiştir ve kişiye belli bir miktar ceza verilmelidir ki bir daha böyle bir olay yaşanmasın. Hukukun önünde herkes bir tutulmalıdır. Hak edilmiş ceza kim olursa olsun, maddi durumu ne olursa olsun kötü şartlarda diye ayrıcalık yapılmadan cezasını ödemelidir ki başka insanlar suç işleyecek cesareti bulamasın.