Yaşamkentte oturan bir arkadaşımın hasta olduğunu öğrenince onu ziyaret etmeye karar verdim.Rotamı çizdikten sonra dışarı çıktım.Metro ile arkadaşımın yanına gidecektim.Önce metroya ulaşmak için otobüs ile ana durağa ulaşmam gerekiyordu.Otobüse binip boş olan bir yere oturdum ve arkadan birinin adımı seslendiğini duydum.”Ali nasılsın?”
Komşum Ahmet bana seslenmişti arkama döndüm ve aramızda kısa bir sohbet geçti.Kendisi yeni okulu hakkında bana birkaç bilgi verdikten sonra yanımdan ayrıldı ve sonraki durakta otobüsten indi.En sonunda metroya ulaşmıştım.Arkadaşımın evi 4 durak uzaklıktaydı.Hızlı adımlarla ilerledim ve trene bindim.Üçüncü vagonda boşta olan bir koltuğa oturdum ve birden telefon çaldı.Tam açmak için yeltendiğim zamanda yanımda oturan yaşlı teyze ”Sakın o telefonu açma” dedi.
Teyzeye dönüp nedenini sordum ve aldığım cevap beni güldürdü.Telefonun bir telekominikasyon şirketinden geldiğini ve yeni çıkan bir ürünü pazarlamaya çalıştıklarını söyledi.Teyzeye teşekkür ettikten sonra varış yerine gelmiştim.Arkadaşımın apartmanına geldim ve onu aradım.Öncelikle nasıl olduğunu ardından evin kapısını açmasını söyledim.Beni içeri aldı ve oturma odasına geçtik.Burnunun uçları hafif kızarmış ve kabuk bağlamıştı.Yüzü bembeyazdı ölü bir insan gibi.Onu odasına yollayıp mutfağa geçtim.Onun için hazırladığım çorbayı yavaş yavaş yudumlayarak içti.Çorbasını içtikten sonra annesi geldi ve onunla birlikte yaklaşık yarım saat konuştuk.Yeni gelen babası ile ayak üstü bir sohbetten sonra arkadaşımın yanından ayrıldım.
Tekrar aynı rotayı izleyerek evime geri döndüm.Bütün gece boyunca arkadaşımı düşündüm ve onu çok merak ettim.Acaba ne zaman iyileşecekti.Onu ziyaret etmemin üstünden üç gün geçmesine rağmen hala okula gelmemişti ve endişem daha da artmaya başladı.Telefonum titredi ve bir çağrı vardı.Bu çağrı metroda olan numara ile aynı numaraydı.Telefonu açtım ve arkadaşımın hastalığını bana söyleyen garip bir ses tonu ile karşımda siyahlar içinde olan bir kişi gördüm.Ona doğru hareket ettim fakat yetişemedim ve bir yeni çağrı daha geldi.Arkadaşımın iyileşmesi için gerekli olan şeyin bir bardak kuşburnu çayı olduğunu söyledi.
Gördüğüm ilk markete uğradım ve bir poşet çayı aldıktan sonra arkadaşımın yanına gittim.Kaynar suyun içine poşeti bıraktıktan sonra kırmızıya dönen bardak hafif el yaksa da arkadaşımın iyileşmesi için gerekli olan tedaviydi.Birkaç gün sonra arkadaşım okula dönmüştü fakat bana bu tedaviyi söyleyen kişinin kim olduğunu hala çok merak ediyordum.Galiba bunu asla öğrenemeyecekktim.