GELECTEKİ ÇOCUĞUMA MEKTUP

Of! Zaten her gün ödevimiz olduğu yetmiyormuş gibi bugün de ödevimiz var. Üstelik tatil gününde. Okuldan eve döndüm. Gün boyu yürümüş olduğumdan ayaklarım ağrıyordu. Gidip muhtemelen kendimi odamın yerine yığacaktım ancak aklıma bir şey geldi. Bilgisayarımı açıp öğretmenin derste anlattığı garip ödeve bakabilirdim ve baktım da. “Gelecekteki Çocuğunuza Mektup Yazın” başlıklı Türkçe ödevi. Ne tür bir ödevdi bu şimdi? Kafam sorularla doluydu. Bilgisayarı kenara itip bir kağıt ve kalem aldım.

Sevgili kızım ya da oğlum;

Eğer kızsan adın Berrak, erkeksen Aras. Her şeyden önce bu yazıya seni ne kadar                                               sevdiğimi söyleyerek başlayacağım. Seni dünyalar kadar seviyorum. Bu mektubu yazarken                                 benim yaşım 10, muhtemelen bu mektubu sen de 10 yaşına basınca alacaksın. Eğer rahatsız                    olmayacaksan sana senden istediklerimi söyleyeceğim. Ne olursa olsun kendine bir hedef                                    belirle. Çünkü eğer öyle yaparsan belki benim olacağımdan emin olmadığım önemli biri                                        olursun ve bir diğer isteğim de ne olursa olsun aileni korumalısın. Mesela ailenden biri ile ilgili                                 bir yanlışlık oldu ve bunu sen fark ettin, inansalar da inanmasalar da söylemeyi bil. Eğer öyle                            yaparsan istediklerini elde edebilirsin. Gerçi ben senin yapmasan da elde edebilecek kadar  güçlü                            olduğunu biliyorum ama neyse. Berrak ya da Aras, görüşürüz kızım/oğlum.

 

Gözlerinden çenesine ulaşmış tuzlu gözyaşlarını sildi. Babasına döndü, sarıldı. Babası onun altın sarısı saçlarını okşadı. Babasına baktı, “Baba adımı nereden biliyor?”

(Visited 232 times, 1 visits today)