Merhaba. Sana bu mektubu 2021 yılının kasım ayında anneanne ve dedemin Güzelce’deki evinden yazıyorum.
Burası düşüncelerinle baş başa kalabileceğin sessiz ve çok huzurlu bir yer. Henüz 14 yaşındayım. Gelecekte var olacak mısın bilmiyorum ya da geleceğimin hangi aşamasında var olacaksın bilmiyorum ama eğer benim gibi şanslı bir ailede doğarsan mutlaka bu dünyaya gelmelisin. Birbirlerine aşık olarak evlenen bir anne ve babanın çocuğuyum. Birbirlerini seven, birbirlerine saygı duyan, hatayı her anlamıyla paylaşan iki insan. Böyle bir ailede doğmak elbette ki hayata artı başlamanı sağlar. Mutlu bir ailede doğan çocuklar huzurlu olurlar. Hayatı çok fazla tecrübe etmedim, ne kadar uzun yaşarsam yaşayayım her şeyi tecrübe etme şansım zaten yok ama mutlu olmasını bilen insanlarla birlikte olmak, başına gelebilecek kötü şeylerle nasıl mücadele edebileceğimizi öğrenmek açısından büyük şans.
Bu dünyaya gelmelisin, özellikle İstanbul’u görmelisin. Ben İstanbul’da doğdum, Cennet Semti’nde. Annem için çok özel bir yer “Cennetten geldin, cennette doğdun” der. İstanbul, Türkiye’nin hatta dünyanın birçok yerinden gelen insanların bulunduğu karma bir şehir. Hangi modda hissetmek istersen ona göre bir semti var, tıpkı insan ruhu gibi.
Şu anda yaşadığım şehir Ankara. Ankara da güzel, İstanbul’a göre küçük bir şehir ama yapacak çok şey bulabilirsin. Daha kolay arkadaş çevresi edinebilirsin. Okuldan arta kalan zamanlarda iyi vakit geçirmek çok önemli, özellikle arkadaşlarının kurmuş olduğu müzik gruplarının konserlerini izlemek çok keyifli. Grupta bir şeyler çalıyor olabilmek çok havalı, bir şeyler çalamıyorsan da grubun en yakışıklı çocuğu ile çıkıyor olmak da çok havalı. Şaka bir yana eğer benim gibi bir kız çocuğu olarak dünyaya gelirsen ve karşı cinsle bir ilişki yaşayacaksan önceliğin sana saygı göstermesi olsun. Babanda aradığın en önemli özellik bu olacak.
Yaz tatillerimi genellikle Ayvalık’ta geçiriyorum, Ayvalık’ı da görmelisin. Denizi biraz soğuk ama insanları çok sıcak. Benim gibi kedileri çok seversen tam sana göre bir yer, kedi cenneti. Eğer merak edersen bana göre eskici ama anneme göre antikacılar çarşısına, en güzel Ayvalık tostunu yemek için limandaki büfelere, küçük tasarım dükkanlarını görmek istersen çarşının arkasında kalan Rum evlerinin bulunduğu sokaklara gidebilirsin. Eğer görsel sanatlar konusunda genlerimizdeki şans sana da geçerse belki o dükkanlardan birinde kendi eserlerini sergileyebilirsin.
Farklı şehirlerde yaşama imkanım olursa sana oralardan da yazarım ama şuna emin ol ki bu dünyaya gelirsen seni çok sevecek, senin en az benim kadar mutlu olman için elinden geleni yapacak kocaman bir aile seni bekliyor olacak.