Birinin geleceği mi yoksa geçmişi mi değiştirmeyi tercih edeceği sorusu, birçok bireysel faktöre bağlı olan karmaşık ve son derece kişisel bir sorudur. Bazı insanlar zamanda geriye gitmek ve tarihi yeniden yazmak için güçlü bir istek duyabilirken, diğerleri geleceği şekillendirmeye ve henüz ortaya çıkmamış olayların sonuçlarını etkilemeye daha fazla odaklanabilir. Geçmişi değiştirme fikrine kapılanlar için çeşitli motivasyonlar olabilir. Bazı insanlar, kapanışı kazanmak veya düzeltmeler yapmak için acı verici anıları veya çözülmemiş pişmanlıkları yeniden ziyaret etmek isteyebilir. Diğerleri, geçmişte farklı seçimler yapmış olsalardı farklı olacağına inandıkları önemli olayların veya ilişkilerin gidişatını değiştirme arzusuyla motive olabilir. Geçmişi değiştirme fikri cazip gelse de, böyle bir olasılığın tamamen varsayımsal olduğunu kabul etmek önemlidir. Her şeyin farklı olmasını ne kadar istesek de, zamanda geriye gidip geçmişi değiştiremeyiz. Dahası, yapabilsek bile, bu tür değişikliklerin sonuçlarını tahmin etmek imkansızdır. Bir olayı veya ilişkiyi değiştirmenin, anlık deneyimlerimizin çok ötesine geçen dalgalanma etkileri olabilir ve potansiyel olarak asla öngöremeyeceğimiz istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Geleceği değiştirme fikrine kapılanlar için motivasyonlar eşit derecede farklı olabilir. Bazı insanlar becerilerini ve kaynaklarını kendileri ve sevdikleri için istedikleri hayatı inşa etmek için kullanarak kendi kaderlerini şekillendirmeye odaklanmış olabilirler. Diğerleri, iklim değişikliği, sosyal adalet veya küresel çatışma gibi daha büyük toplumsal sorunların sonuçlarını etkileme arzusuyla motive edilebilir. Geleceği değiştirme fikri güçlendirici olabilse de, bu tür değişikliklerin asla garanti edilemeyeceğini kabul etmek önemlidir. Daha iyi bir dünya yaratmayı ne kadar istesek de, her sonucu kontrol edemeyiz veya her engeli öngöremeyiz. Dahası, şu anda yaptığımız seçimler, geleceği hem olumlu hem de olumsuz şekillerde şekillendirme gücüne sahiptir. Farklı eylem biçimlerinin potansiyel risklerini ve ödüllerini tartmak ve sahip oldukları kaynaklardan en iyi şekilde yararlanmak her bireye kalmıştır.
Nihayetinde geçmişe mi yoksa geleceğe mi odaklanma kararı her bireyin değerlerine, önceliklerine ve hedeflerine bağlı olan son derece kişisel bir karardır. Bazı insanlar şimdiki ana odaklanarak, her seferinde bir gün hayat alarak ve ortaya çıktıkça yolculuğun tadını çıkararak en çok tatmin olduklarını görebilirler. Diğerleri, stratejik planlama ve uyumlu çaba gerektiren daha büyük, uzun vadeli hedeflere odaklanarak daha güçlü bir amaç duygusu hissedebilir. Yine de diğerleri, en derin anlamlarının ve tatminlerinin, aile tarihi, kültürel miras veya kişisel miras yoluyla geçmişle bir bağlantı duygusundan geldiğini görebilir. Kişi hangi yolu seçerse seçsin, dünyayı değiştirme yeteneğimizin her zaman insan olarak sınırlarımızla sınırlı olduğunu hatırlamak önemlidir. Tarihi yeniden yazmayı veya geleceği istediğimiz gibi şekillendirmeyi ne kadar istesek de, ancak kendi eylemlerimizi ve tutumlarımızı kontrol edebiliriz. Neyi kontrol edebileceğimize odaklanarak ve elimizdeki kaynaklardan en iyi şekilde yararlanarak, anlam, amaç ve tatmin açısından zengin bir hayat yaratabiliriz.