GELECEK HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
“Gelecek konusunda iyimser misiniz yoksa karamsar mı?” Türklerin yüzde 56’sı gelecekte her şeyin daha iyi olacağını düşünmektedir. Dünyanın en sağlam ekonomilerinden birine sahip olan İngilizlerin ise sadece yüzde 32’si “Gelecekte yaşam standardım daha iyi olacak” şeklinde düşünmektedir. Vodafone 18-25 Eylül 2017 tarihleri arasında 14 ülkede 13 bine yakın insan üzerinde bir araştırma yaptırmıştır. Buna göre Hintlilerin yüzde 78’i gelecek konusunda iyimserdir.
20 Mayıs-10 Eylül 2021 tarihleri arasında, 28 ilde ve 3243 kişiyle yüz yüze görüşme-anket tekniğiyle gerçekleştirilen Türkiye Gençlik Araştırması 2021’den elde edilen anket sonuçlarına göre Türkiye’deki gençlerin çoğunluğu ülke geleceğine karamsar bakmaktadır. Ankete katılanların yüzde 62,8’i Türkiye’nin geleceğini iyi görmediklerini belirtirken, yüzde 35,2’si “Türkiye’nin geleceğinden tamamen umutsuz olduklarını” söylemiştir. Karamsarlığın en büyük nedeni ise Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumdur. Gençler en çok yaşanan sorunları sırasıyla; ekonomik durumun kötü olması (yüzde 17,8), işsizlik (yüzde 16,1), kalitesiz eğitim sistemi (yüzde 15,8), adam kayırma, yolsuzluk ve rüşvetin yaygın olması (yüzde 15,4) olarak belirtmişlerdir. Gençlerin önemli bir kısmı da (yüzde 72,9) fırsat olduğu takdirde başka bir ülkede yaşamak istediklerini belirtmiştir.
Gençlerin sorunları ortaktır. Bunlar; işsizlik, geçim sıkıntısı, eğitim sistemindeki sorunlar, bitmek bilmeyen sınavlarla mücadele etmek zorunda kalmaları, ailelerinin beklentilerini karşılayamamaları, eğitim aldıkları alanlarda çalışma olanaklarına sahip olmamaları ya da çalıştıklarının karşılığını maddi ve manevi olarak alamamaları şeklinde sıralanabilir. Çoğu genç, yaşadıklarıyla mücadele etme konusunda yeterli öz güvene sahip değildir. Sorunlar devam ettikçe bu durumla mücadele etmek yerine durumu önemsememeye ve boş vermeye başlamakta veya ümitsizliğe kapılmaktadır. Tüm bunlar; gençleri mutsuz, belirsiz, korkulu ve karamsar bir yaşama yöneltmektedir. Bu gençlere yaşadıkları hayatta değerli oldukları, yaşama değer kattıkları, gelecek için umut oldukları gerek medya gerek eğitim gerekse iş hayatında olanaklar sunularak hatırlatılmalı, gençlerin bugünleri ve gelecekleri koruma altına alınmalıdır.
Dünya Çocuk Günü için UNICEF adına yürütülen bir başka araştırmada ise gençler yetişkinlerden daha iyimser çıkmıştır. Bu gençler ebeveynleri ile karşılaştırıldığında sağlık, eğitim ve güvenlik gibi konuların eskiye göre daha iyi olduğunu savunmaktadır. Eskiye göre daha dijital, birbirine bağlı ve geniş bir çevrede doğan bu gençler, çocuklar için ebeveynlerinin büyüdüğü ortamdan daha iyi bir dünya olduğunu düşünmektedir. Çocuklara gelecek için daha iyi eğitim, fırsatlar ve umut veren daha güvenli ve verimli bir dünya olduğunu düşünmektedirler. İklim değişikliği, salgın, yoksulluk, eşitsizlik, artan güvensizlik ve büyüyen milliyetçilik gibi sorunların çözülebileceğine inanmaktadırlar. Bu çocuklar ve gençler dünyayı karamsar bakış açısıyla görmeyi reddetmektedir. Bu gençler, gelecek kaygısı taşımakta ama kendilerini de çözümün bir parçası olarak görmektedir. İyimser olmak ve dünyayı iyi bir yer haline getirmek için ellerinden geleni yapmaya kararlıdırlar. Gençler ve çocuklar geleceğin ana unsurları oldukları için geleceği nasıl algıladıkları önemlidir. İnsanları zorluklarla baş etmeye ve gelişmeye yönelten en önemli kuvvet, gelecek için beslediği umutlardır.