Arkadaşlar arasında bazen şöyle sorular sorarız : geleceği görebilmeyi mi seçerdin yoksa geçmişi değiştirebilmeyi mi? Öylesine düşünmeden ben geleceği seçerdim diyerek cevap verebilirsiniz .Peki geleceği seçmenizin nedeni ne?
Bazen eğer geleceğimi görseydim ne yapardım diye düşüncelere dalıp gidiyorum. Kendimi daha fazla geliştirmeye mi uğraşırdım ya da geçmişimi değiştirip kendime yeni bir gelecek mi oluştururdum? Uzun bir süre sonra geleceğimi görmek isteyeceğime karar verdim. Neden geleceği seçtiğimi anlatayayım.
1980’li yıllarda 2000′ li yılların teknolojinin en gelişmiş zamanlar olacağı düşüncesi varmış. Gelecek dediğimizde, dünyanın üstün teknolojilerle yönetileceği, her işin robotlarla yapılacağı, otobüs ve arabaların havadan hareket edeceği , gibi birçok fikir üretilmiştir. Dünya’nın çok daha iyi bir yer olacağı şeklinde ve benzeri çok şey söylenmiştir. Hâla bu düşünceler konuşulmaktadır. Gerçekten de insanoğlu olarak çok geliştik. Artık gelecekte neler yapacağımız düşünmek bile imkansız. Nasıl icatlar üreteceğiz düşüncesi aklımızda yer oluşturuyor bir müddet sonra. Eski zamanlarda daha yeni yeni uzay ile ilgili çalışmaya başlanmışken Mars gezegenine gidilme düşüncesi imkansız görünüyordu şuan baktığımzda ise Mars’a gitmek için deneme çalışmaları nerdeyse bitmek üzere. Gelecek düşünemeyeceğimiz şeylerin gerçekleştirdiğimiz bir zaman dilimi. Gizem dolu diyebiliriz.
Aslında geleceği görebilme, tahmin edilebilme çabaları çok eski zamanlara dayanır. İnsanlar tarih boyunca bilinmeyeni ve görümeyeni bilmek istemiştir. “Bilme arzusu ve gizemli olanı çözme çabası insan için her zaman cazip bir arayışı ifade etmiştir”. Bu sebepten dolayı insanlar birçok yönteme başvurmuştur. Geleceği görebilmek uğruna yıldız hareketleri gözlenmlenmiş, medyumluk ya da fal adı altında yöntemler türemiştir. Hepsinde de ortak nokta insanoğlunun geleceğe dair bitmek bilmeyen merakıdır.
16. yüzyılda yaşamış olan Nostradamus’un geleceğe dair kehanetleri halen büyük merak uyandırmakta ve takip edilmektedir. İnsanoğlunun zamanda yolculuk yapabilme arzusuda bu meraktan kaynaklanmaktadır.
Dediğim gibi gelecek bir gizem bizim için. Hayellerime ulaştım mı yoksa hayatımda bambaşka şeyler mi oldu ? Başardığımı görebilmek beni daha da hırslandırıp başaracağım diye çalışmaya sürükleyeceğini düşünüyorum. Tabii şöyle bir durumda var eğer istemediğim bir durum gerçekleşmiş olsaydı bunu değiştirebilme fırsatım olabilecekti. Geleceğimi tekrardan düzeltebilirdim. Bu anlattıklarım geleceği görebilme isteğimin nedenleri, şimdi ise neden geçmişi değiştirmemek istediğimi söyleyeyim.
Öncelikle biz hatalarımızla, geçmişimizle olgulaşırız. Geçmişte yaptıımız hatalar veya davranışlar bizi oluşturur. Peki durumları kaldırsaydık. Tüm hatalarımı düzeltseydim ben kime dönüşürdüm. Gelecekte olacak olayları geçmişimden çıkardığım derslere göre şekil verebilirken ben bu durumları oradan kaldırsaydım yere düştüğümde geri kalkmayı nereden bilecektim ? Geçmişimiz bizi biz yapandır. İzlemekten keyif duyduğum bir filimde şöyle bir söz geçiyordu “Dün artık tarih oldu, yarın ise bir bilmece, bugün sana hediyedir bunun kıymetini bilmek gerekir.
Geçmiş ve gelecek bizi biz yapan her şey, yaşadığımız her şey anda kaldı, ama yaşayıp ta yaptığımız onca hatanın telafisi için önümüzde koca bir gelecek var, bu tam bir mucize. Geleceğimizin ne olmasını istiyorsak onun inşa etmek bugün elimizde, ama geçmiş asla değiştirilemez, yaşandı ve bitti.