Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı olarak, bugün sahip olduğumuz her şeyin varlık sebebidir. Kurtuluş savaşının kazanılmasını sağlayan büyük komutan, imparatorluktan cumhuriyete geçişi sağlayan büyük lider, Arap alfabesinden Latin alfabesine geçişi sağlayan büyük devrimci, büyük deha ve Türk milletinin en büyük şansıdır. Churchill’in dediği gibi, ‘Her yüzyılda bir lider gelir, o da Türk milletine nasip olmuştur.’
Atatürk’ün her konuda ileri görüşlü düşünceleri olduğu için, bundan yıllar önce söylediği sözler, bugün de geçerliliğini korumaktadır. Atatürk’ün en önem verdiği kitle çocuklardır. Geleceği onlara teslim etmiş ve birçok tavsiyelerde bulunmuştur. Onların geleceğin liderleri olduğunu ve her türlü yatırımın onlara yapılması gerektiğini savunmuştur. Onun en önemli felsefesi; ‘Çocuklar iyi eğitilirse, ülkenin gelişeceği ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşacağıdır.’ Atatürk’ün 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurması ve bu önemli günü çocuklara armağan etmesi tesadüf değildir. Her 23 Nisan’da çocuklar bir araya gelip, kutlamalar yaparlar ve Atatürk’ü anarlar.
Aslında Atatürk’ü anmadığımız bir tek gün yoktur. Her konuda söylediği güzel sözler, bize bıraktığı bu güzel vatan parçası, yaptığı devrimler, verdiği mücadele ve örnek davranışları, bizler için yol gösterici olmuş, yolumuzu kaybettiğimizde bizleri aydınlatmış ve yolumuzu bulmamızı sağlamıştır. ‘Benim naçizane vücudum bir gün toprak olacaktır ama Türk milleti ilelebet payidar kalacaktır’ demiştir. Yani, vücudunun toprak olması onun fikirlerinin de kaybolması anlamına gelmez. İnsanlar fikirleriyle, topluma katkıları ile yaşarlar. Atatürk’ün de Türk milleti için yaptıkları, onu ölümsüz kılmaktadır. Çocuklara yapılan yatırımların, uzun vadede ülkenin kalkınması için yapılan en büyük katkı olduğu gerçeğini, Atamız öğretmiştir bize. İyi okullar kurmak, başarılı ve kaliteli öğretmenler yetiştirmek, toplum bilincini geliştirmek, ileride ülkeyi yönetecek başarılı liderler yetiştirmek demektir. Bir ülke ancak, yetişmiş insan gücüyle başarıya ulaşır ve gelişmiş ülkeler arasında yerini alır.
Geçmişini bilen, teknolojiyi takip eden, millet bilinci gelişmiş, ailesine, topluma sorumluluk duyan ve vatanın bütünlüğü için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır bir Türk çocuğu, Türkiye’nin geleceğinin garantisidir. İyi yetişmiş insan gücü ile ancak gelişmiş ülkeler arasında yerimizi alabilir, rekabet edebiliriz. Atatürk, Türk insanının ne kadar yetenekli olduğunu bilmiştir. ‘Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur’ diyerek, ihtiyacımız olan cesareti, güveni vermektedir. Türk olmanın verdiği gururla ve sorumlulukla, çocuklara çok çalışmaları gerektiği duygusu aşılanmalı, onlara emanet edilen toprakları korumaları gerektiği öğretilmeli ve gelecek onlara emanet edilmelidir. Doğru eğitim alan, bilinçli çocuklar, gelişmiş, medeniyetin zirvesine ulaşmış Türkiye’nin garantisi olacaktır. Atatürk’ün değer verdiği Türk çocuklarına gereken yatırım yapılmalı ve onların geleceğin liderleri olduğu asla unutulmamalıdır. Ancak bu yolla ilelebet varlığımızı sürdürmemiz sağlanacaktır.