Yapay zeka son zamanlarda hayatımızda değişiklikler yapmaya devam etmektedir. Bu değişikliklerin olumlu yönlerinin yanında olumsuz ve bize zarar verebilecek yönleri de bulunmaktadır. Yapay zekanın duyguları okuması, analiz etmesi bu doğrultuda yaşamımıza katkıda bulunmasının yanında yaşanan bazı olumsuzluklara birlikte göz atalım.
Avantajlar;
Yapay zekanın duygusal tarafı, birçok alanda olumlu etkiler yaratabilir. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte makinelerin insan duygularını tanıma, anlama ve bu duygulara uygun tepkiler verme yeteneğini geliştirir. Mesela sağlık sektöründe duygusal destek sağlayabilen yapay zeka sistemleri, psikolojik desteklerde ve bazı terapilerde birtakım değişiklikler yaratabilir. Duygusal durumları inceleyebilen bir yapay zeka, hastalarla sağlıklı bir iletişim içerisinde olup onlara psikolojik yönden yardımcı olabilir.
Eğitim alanında ise yapay zeka, öğrencilere basitleştirilmiş öğrenme seçenekleri sunarak öğrencilerin başarı durumlarını olumlu yönde etkiler. Öğrencilerin duygu ve düşüncelerini algılayabilen bir yapay zeka, öğrenim sürecine de katkı sağlar. Bu durum, eğitim sisteminin daha verimli hale gelmesine ve öğrencilerin kendilerini daha iyi ifade etmesine yardımcı olur.
Ayrıca, yapay zekanın duyguları okuma yeteneği, sosyal çevre konusunda insanoğluna büyük katkı sağlar. Yalnızlık gibi bazı problemlere çözüm olarak, yapay zeka insanlara duygusal destek sağlar. Özellikle yaşlı insanlar ve sosyalleşme konusunda zorluk çeken insanlar için, duygusal açıdan destek sağlayan yapay zekalar, insanların yaşam motivelerini olumlu yönde etkiler ve psikolojik olarak da destek sağlamış olur. Bu da insanların özgüvenini arttırarak daha kaliteli bir yaşam sürmesini sağlar.
Tehlikeler;
Yapay zekanın duyguları okuması avantajlar dışında bazı tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Öncelikli tehlikelerden bir tanesi, gizliliktir. Gizliliği ihlal büyük bir sorundur. Yapay zekanın gizliliği ihlal ettiği bu durum büyük bir tehlikeye neden olmaktadır. Bundan dolayı yapay zekanın sosyal yaşama katkıda bulunduğu tezi tartışmaya açıktır.
Bir diğer tehlike ise bağımlılıktır. Duygusal destek sunan yapay zeka sistemlerine bağımlılık, gerçek sosyal iletişimleri zayıflatır ve bu da insanın çevreden uzaklaşmasına ve yapay zekaya bağımlı hale gelmesine sebep olur. İnsanlar, yapay zeka ile etkileşimde bulunarak gerçek insani bağları ve empatiyi ihmal eder. Yapay zekanın duygusal destek sağlamasının yanında bu da büyük bir tehlikedir.
Ayrıca, günümüzdeki yapay zekanın insanların duygularını bazen yanlış anlama potansiyeli bulunmaktadır. Bundan dolayı yapay zeka insan duygularına karşı yanlış yönlendirme yapabilir. Bu durum insanların duygusal çöküntüye uğrama ihtimalini de beraberinde getirebilir. Yapay zeka geliştikçe bu durumun minimum seviyeye inebileceği ve insanların duygularına karşı daha doğru tavsiyeler verebileceği öngörülmektedir.
Yapay zekanın duyguları anlama yeteneği, gelecekte insanlık için büyük bir unsurdur. Ancak bu unsurun gerçekleştirilmesi için yapay zekanın günden güne geliştirilmesi gerekir. Güvenlik doğrultusunda geliştirilecek yapay zeka sistemleri, insan ilişkilerini güçlendirip, toplumsal fayda sağlayabilir. Duygusal zeka ile donatılmış yapay zeka uygulamaları, insanlığın yararına olacak şekilde tasarlandığında, gelecekte önemli fırsatlar sunabilir. Sonuç olarak, yapay zeka ve duygusal zeka arasındaki ilişki, hem fırsatlar hem de tehditler içermektedir. Bu nedenle, bilinçli bir şekilde ele alınması gereken bir konudur.