Geleceğe Baktığım Pencere

Kendi geleceğimi küçüklüğümden beri hep hayal etmişimdir. Kendimi bildim bileli de bunun için çalışıyorum zaten, hayal ettiğim gibi bir gelecek yaratabilmek için. Geleceğime bir pencereden bakacak olursam, ilk önce bir işim olduğunu, kendi kendime kimseye ihtiyaç duymadan bakabildiğimi hayal ediyorum. İşimde güçlü ve saygın bir pozisyondayım ve çalıştığım alandaki insanlardan sorumlu olduğumu hayal ediyorum. Kariyer açısından tatmin olmuş, ve özgüvenli birisi olmak istiyorum. Hayatımda işini ön planda tutan birisi olduğumu hayal ediyorum. Fakat kariyerim dışında fazla büyük olmayan tek yaşamama uygun bir evde dört kedimle beraber yaşıyorum, her akşam marketten aldığım sebzelerle yeni tarifler deniyorum, evim düzenli ve sade balkonumun güzel bir manzarası var ve her akşam küçük balkonda oturup kahve içiyorum veya diğer inanları bir yerlere yetişirken izliyorum. Bazen saatlerce alışveriş yaparken görüyorum kendimi, kıyafetler, takılar…Arkadaşlarım ve ailemle bol bol vakit geçirip eğleniyorum onlarla yeni yemekler deniyorum, yeni yerlere gidiyorum ve yeni veya ilginç hiçbir şey yapmasakta onlarla beraber anılar biriktirdiğimi görüyorum. Yaşadığım yer hayalimde çok fazla kez değiştiği oluyor. Bazen o anda yaşadığım duygularıma göre, bazen izlediğim bir filme veya diziye göre değiştiği oluyor. Ama genellikle Pariste hayal ediyorum kendimi. Hatta o küçük manzaralı balkonum, Parisinisin içinde küçük bir binada oluyor. Eyfel kulesinin ışıklarını her akşam rahatlıkla seyredebildiğim ve sevdiğim insanları da o balkona davet edip orada zaman geçirdiğimi görüyorum. Pencereden gördüğüm şey genellikle sevdiğim insanlarla zaman geçirmek ve arzu ettiğim bir kariyer yapmaktan ibaret ama geleceğimde başarmak istediğim çok önemli bir hayalim daha var. Yaşlandığımda etrafımdakilere anlatabileceğim, ve artık yeni anılar oluşturamayacak kadar yaşlandığımda eskileri hatırlayıp yüzümün güleceği hatıralar oluşturmak istiyorum. İyi veya kötü anıların yaşlandığımda çok işime yarayacağını hissediyorum, ve her insanın şuan böyle düşünmese de hayatını dolu dolu yaşamanın önemini yaşlılığında fark edeceğini düşünüyorum, çünkü sahip olduğumuz şeylerin değerini ancak kaybettiğimiz zaman anlıyoruz. Gençliğimiz yani hayatımız bunun en güzel ve büyük örneği. Bu yüzden hayatımı dolu dolu ve oldukça fazla anı biriktirerek yaşamak istiyorum ve geleceğimi de buna göre hayal ediyorum. Biriktirdiğim anılarımın hiç birinin büyük ve önemli şeyler olmasına gerek olduğunu düşünmüyorum, benim anılarım olduğu için zaten yeterince önemli ve büyük olacaklar. Önemli olan tek şey sevdiğim insanların o anıların içerisinde yer alması. Böylece geçmişte biriktirdiğim ve gelecekte biriktirecek olacağım  tüm o anılarda benim şuan yaşadığım hayatım için çok büyük bir motivasyon kaynağı oluyorlar. Yaptığım her akademik işte geleceğimi düşünerek motivasyon kazanıyorum. O pencereden baktığımda gördüğüm bir şey ise yalnız geçirdiğim vakitlerden keyif alarak o anlarında tadını çıkardığımdır. Kendi başıma yürüyüşe çıkıp, rastgele bir kafede oturup bir fincan kahve içmem de o pencerede gördüğüm şeyler arasında.

(Visited 9 times, 1 visits today)