Merhaba ben televizyon. Biraz kendimden bahsedeyim size. En genel tanımımdan başlarsam ben ses ve görüntü sağlayabilen bir iletişim aracıyım. Uzaktaki olayları, haberleri ve bütün gelişmeleri bilmenizi sağlarım. Biraz rakamlara girdiğimizde ise 1930’larda elektronik sistemlerim ortaya çıktı. 1950’lerde evlerde yaygınlaştım. Ve 2000’lerde şu anki halime geldim. Çok da bahsetmeyeyim yaşım ortaya çıkacak. Son olarak kurucum John Logie Baird’e teşekkürlerimi sunayım. Çok emeği vardır üstümde.
İlk kurulduğum zamanlar dünya çapında çok büyük bir ses getirmiştim. Her yerde konuşulan, evlerde en çok kullanılan ve en işlevsel araç bendim. Hem bilgi veriyordum hem de eğlendiriyordum. Birçok kanalım vardı. Hem de her çeşit isteğe ve yaşa hitap ederlerdi. Farklı yaştan insanlar kanallarımı açar, saatlerce izlerlerdi. Neden geçmiş zaman ekiyle konuştuğumu merak ettiniz tabii.
Tarihi tam olarak hatırlamıyorum ama 2000’lerin başlangıcı olması lazım. Bir teknolojik araç daha üretildi; Telefon. Benden daha küçüktü. İnsanlar onu ceplerine veya çantalarına koyup her yere götürüyorlardı. Ben telefona göre çok büyük bir alettim. O yüzden evin aynı köşesinde ömrüm bitene kadar dururdum. Ayrıca telefonun benim kanallarıma benzer ama daha kapsamlı uygulama adı verilen özellikleri vardı. Telefonun bu uygulamaları arttıkça benim kanallarım insanlara yeterli gelmemeye başladı. Birde arama ve mesajlaşma özellikleri vardı telefonun. Nasıl olduğunu anlamasam da konuşmak istediğin insanın adına girip söylemek istediğin şeyi yazıyorsun. Gönder tuşuna basınca o mesaj o kişiye gidiyor. Ayrıca bunu sesli de gerçekleştirebiliyorsun. Gerçekten harika bir şey. Bu şeylerden sonra insanlar tarafından yavaş yavaş unutuldum. Artık oturma odasına gelip beni açmak yerine telefonlarına bakıyorlar, birileriyle yazışıp konuşuyorlar. Yani insanların bana ve kanallarıma olan ilgisini kaybettiğinin farkındayım.
En büyük sebebi telefon olsa da tek sebebi bu değil tabii ki. Diğer sebebi ise yeterince kapsamlı bilgiye sahip olmamam ve zamanlama sorunum. Hemen açıklayayım: Şehrin başka tarafında bir olay yaşandığında insanlar öğrenmek için benim kanallarımdaki haber saatini beklemek zorundalar. Beklediklerinde bile ilgilerini çeken veya onlara önemli gelen bir olay hakkında yeterli bilgi edinememiş olabiliyorlar. Çünkü haber kanallarım bütün olaylara yer verebilmek için çok önemli olmadığında haberi ve bilgiyi kısa tutuyor. Ve buda üzerimdeki ilginin azalmasındaki etkenlerden biri.
Artık eskisi gibi ilgi görmüyor, çoğu zaman sadece insanlar evde tek başınayken arkada ses olsun diye açılıyorum. Bunlar benim düşüncelerim. Size de geçmişten bu güne kendimin ve üzerimdeki ilginin geldiği durumları anlatmış oldum.