1969 yılında internetin ilk adımları atıldı.O zamanlar her ne kadar popüler olmasa da ileriki zamanlarda güncel hayatımızın bir parçası haline geldi.Kendi adıma söylüyorum ki,internette dolaşmak keyifli fakat internet bir açıdan da kendi hayatlarımızı kısıtlıyor.Bu durum bazı insanlar üzerinde zararlı etkiler bırakabiliyor.Demek istediğim, fiziksel ya da mental açıdan kısıtlanmak insanları hasta edebiliyor.Sadece hastalık da değil;sosyal hayatımızı,merakımızı kısıtlıyor,ve bilgiye daha kolay ulaştığımız için beynimiz, tembelleştiriyor.Yani içinde bulunduğumuz bu çağda doğmak bir açıdan şansızlık da sayılabilir.
İnternetin tarihçesi;ilk olarak Ağustos 1996’da Larry Page ve Sergey Brin,Google’ı Stanford Üniversite’sinde kullanıma açık hale getirdi.1998’de ise tüm dünya tarafından kullanılmaya başlandı ve çoğu kişi imkan kısıtlılığı nedeniyle internete ulaşamadı.Fakat 2000’lerin başında dünyanın her tarafından insanlar internete ulaşarak sanal dünyayı keşfetmiş oldu.Sonrasında ise 2007 senesinde Facebook gibi sosyal medya uygulamaları kullanılmaya başlandı ve insanlar gittikçe sanal dünyayla bütünleşmeye başladı.Durum böyle olunca insanlar hayatlarını internet üzerinden paylaşarak sanal dünyayı oluşturdular.Bu durum insan ilişkilerine yansımış olsa da artık insanlar facetime ya da mesajlaşarak sosyalleşmeye devam etti.Sanal dünya her ne kadar insanları alıştıkları hayattan uzaklaştırsa da,insanlar bulundukları çevreye bir süre sonra alışmaya başladı.Tıpkı hayvanların ortam değiştirirken;bulundukları ortama adapte olması gibi…
Seçtiğim bu konuda zaman makinasını kullanma imkanım olsaydı hangi yıla gidip,hangi olaya tanıklık etmek istediğim sorulmuş;eğer zaman makinasını kullanma imkanım olsaydı kesinlikle 90’ların başına gitmek isterdim.İnternet ve teknolojik cihazların dünyayı nasıl değiştirdiğini daha iyi anlamak için bu olaya tanık olmak isterdim.İnternetin insanlar üzerinde bu kadar büyük bir etkisi olduğunu belki o zaman daha iyi anlayabilirdim.Ben bu durumun değişmesini teknolojinin bu kadar hızlı gelişmesine bağladığım için teknolojinin bu kadar hızlı gelişmesini önlemek için bir çözüm bulmaya çalışırdım-çünkü kendi fikrime göre internet hem insanları hem de yaşadığımız bu gezegenin dengesini bozuyor-Fakat bu durum bilginin bu kadar yaygın olması nedeniyle pek de mümkün değil.Bu nedenle,bu durumda sadece olaya tanıklık ederdim.Çünkü ne yapılırsa yapılsın nüfus ve bilginin artmasıyla insanlar internet yerine başka bir şey bulacaktı,ki bu da hem icatlarla hem de nüfus artışıyla pek mümkün değil.Zaten yaşadığımız bu devirde de bilginin bu kadar gelişmiş olmasıyla internetin bulunmaması kaçınılmazdı.
90’larda insanların ve günümüzdeki insanların arasındaki farkı gözlemlemek istemek çok isterdim.Sosyal medyanın bu çağdaki insanları nasıl değiştirdiğini görmek üzücü olsa da belki internetin hayatlarımızı bu kadar fazla kontrol etmesi için başka çözüm yolları bulabilirdim.İnternetin sadece kötü tarafları var demiyorum tabii.İnsanların hayatlarına pratiklik kazandırıyor,fakat internet yaygınlaştığından beri kötü etkileri daha çok vurgulandığından,internetin bu kadar yaygınlaşması haliyle kötü bir fikir olarak geliyor bana.
Bundan 20- 30 sene öncesinde yaygın olmadığından insanların hayatları belki pratiklik kazanmamıştır,fakat o çağın insanları çalışma kültüründen ya da sosyal hayatlarından uzaklaşmamıştı.Sadece bunlar da değil,ayrıca insanların sosyal medyada paylaştığı veriler kötüye de kullanılabilir.Böyle de birçok insan siber zorbalık,zararlı yazılımlar ve sanal dolandırıcılık gibi şeylere uğrayabiliyor..çağımız böyle iken bence insanları bu konuda bilinçlendirmemiz ya da herhangi bir çözüm bulmamız gerektiğini düşünüyorum .Sonuç olarak 90’ların başına gidip bu olaya tanıklık etmek isterdim.Ve internetin,gelecekte insanları nasıl etkilediğini o çağın insanlarına anlatarak tedbir alınması ile internetin piyasaya sürülmesini tavsiye ederdim.