Bir gün mahallenin parkında geziyordum. Not defterimi çıkarmak için cebime baktım. Bir kağıt parçası yere düştü. Bir adres ve bir not yazılıydı. Çok merak ettim ve hemen o adresin bulunduğu eve doğru yola çıktım. Tabi aklımda bir takım sorular vardı. “Nereden gelmişti bu kağıt, neden benim cebimdeydi “. Ve sonunda evi bulmuştum tam kapıyı açacaktım ki, kapıda asılı notu gördüm. Bu bir hazine haritasına benziyordu. Ve evin arka bahçesini gösteriyordu. Oraya gittim. Hiçbir şey göremedim. Arkada bir kürek vardı. Onu aldım ve kazdım. Ve bir sandık buldum. İçinde bir çocuğun fotoğrafları vardı. Fotoğraflar çok eskiydi. Ve çoğu fotoğrafta çocuk şu an bulunduğum evin önünde duruyordu.
Hemen fotoğrafları cebime koydum. Ve eve gittim. Peki kimdi bu çocuk. Eve varınca annem bir şey biliyormuş gibi bana bugün ilginç bir şey yaşayıp yaşamadığımı sordu. Hemen annemin ne demek istediğini anladım. Anlattığına göre o çocuk benim büyük büyük babammış, ve geçmişten bana böyle bir sürpriz yapmış. O notu da annem cebime koymuş. Bende bunu duyduktan sonra elime küreyi aldım ve arka bahçeye koştum. Ve içine evimizin önünde
çekilen fotoğraflarımı bıraktım.